GDO Nedir, Hangi Besinlerde Bulunur, Zararlı mıdır?
GDO Nedir?
Açılımı genetiği değiştirilmiş organizmalar olan GDO, bir canlının DNA diziliminin değiştirilmesi veya başka bir canlıdan alınan genin aktarılması anlamına gelmektedir. Genetik mühendisleri tarafından uygulanan bu işlem kısacası bir canlıdan diğer canlıya gen aktarımı olarak adlandırılmaktadır.
GDO işleminin uygulanması için öncelikle bulunduğu canlının DNA’sından alınarak vektör olarak adlandırılan taşıyıcı virüs yardımıyla diğer besinin DNA’sına yapıştırılmaktadır. Kısaca kesme, yapıştırma ve çoğaltma olarak özetleyebileceğimiz bu uygulama canlıların sağlığını tehdit ederken diğer bir yandan ekolojik dengenin bozulması ve biyolojik çeşitliliğin azalması gibi ciddi sorunları beraberinde getirmektedir.
Dünya çapında GDO hakkında yapılan uzun çalışmalar sonrasında ilk uygulama, Amerika Birleşik Devletleri tarafından mısır ekilerek yapılmıştır. GDO uygulaması Amerika’nın yanı sıra ülkemizde 1998 yılında mısır, patates ve pamuk üzerinde gerçekleştirilmiştir. Ülkemizdeki GDO üretiminin yanı sıra GDO’lu 25 besin ve besin yan üretiminin ülkemize ithal edilmesi serbesttir. İthal edilen bu besinlerden örnek vermek gerekirse; mısır, patates, şeker pancarı, soya, pamuk, domates ve kanola olarak sıralayabiliriz.
Dünya nüfusunun her geçen gün artmasıyla birlikte artan talebin karşılanabilmesi, mevcut türlerdeki ürünlerin arttırılması ve hasat sonrası kayıpları azaltmak gibi çeşitli amaçlarla GDO işlemi uygulanmaktadır. Dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan bu işlem, insan sağlığından ekonomik düzene kadar pek çok alanda olumsuz etkilere neden olmaktadır.
Hangi Ülkelerde GDO Üretiliyor?
GDO üretiminde ilk sırayı ABD alırken listenin geri kalanında Arjantin, Brezilya, Hindistan ve Çin’in geldiğini söyleyebiliriz. GDO üretiminde kullanılan ekim alanlarının %99’u ABD, Arjantin, Kanada ve Çin’de yer almaktadır.
GDO üretim miktarının oldukça yüksek olduğu bu ülkeler aynı zamanda diğer ülkelere ihracat yaparak GDO’lu ürün tüketiminin yaygınlaşmasına katkı sağlamaktadır. Yapılan araştırmalarda Amerika’daki işlenmiş gıdaların %75’inin GDO’lu ürün içerdiği belirtilmektedir.
GDO’da dünya üretiminin yanı sıra ülkemizdeki üretim oranına bakıldığında kesin sonuçlara ulaşmak pek mümkün değil. Ülkemizde GDO üretimine karşı herhangi bir denetlemenin olmaması GDO üretimi hakkında kesin sonuçlara ulaşılmasını engellemektedir. Ancak ülkemizdeki GDO’lu ürün üretiminin yanı sıra dış ülkelerden de GDO’lu ürün ithal edilmesi de söz konusudur. Bu konuda yapılan bir araştırma sonucuna göre Türkiye’ye ithal edilen yaklaşık 800 gıda maddesinin GDO içerdiği belirtilmektedir.
Gdo'nun Zararlı Nelerdir?
GDO, insan sağlığı, ekolojik denge, biyolojik çeşitlilik ve canlı sağlığı açısından zararlı olduğu kabul edilen bir uygulamadır. Birçok bilim adamı GDO’lu ürünlerin canlı sağlığını tehdit ettiği yönünde uyarıda bulunmaktadır. Kısırlık, antibiyotiğe karşı direnç ve alerji gibi etkilere neden olan GDO, aynı zamanda devamlı tüketilmesi durumunda kanser riskini büyük oranda arttırdığı savunulmaktadır. Bu iddiaları doğrulayan kesin bir araştırma sonucu bulunmamasına karşılık GDO’lu ürün üretimi ve tüketimindeki artış, bu tartışmaları daha da alevlendirmektedir.
Bilim adamlarının GDO’lu ürünler hakkındaki uyarılarından bir diğeri ise GDO içeren tohumların toprağa ve çevreye karışması sonucunda doğal ürünlerin yapılarında meydana gelebilecek değişimlerdir. GDO’lu ürünlerin doğal ortama yayılması sonucunda böcek nüfusunda meydana gelen değişimin zamanla ekosistemin çökmesine neden olabilecek nitelikte olduğu iddia edilmektedir.
Normal ve organik tarımı tehdit eden GDO, rüzgar ve arılar yoluyla uzaktaki diğer bitki ve besinlere kolayca bulaşmaktadır. Aynı zamanda GDO’lu ekinlerin tozlaşma yoluyla aynı türden diğer ekinleri de etkileyerek genlerini değiştirdiği bilinmektedir.
GDO’lu ürünler yalnızca besinleri değil; bu besinleri tüketen hayvanların da hayatlarını tehdit etmektedir. GDO’lu tarımın bulunduğu alandaki haşereleri yiyen kuşların nesillerinde azalma görülmesi durumuna karşı en büyük örnek niteliğinde olduğunu söyleyebiliriz.
GDO’lu ürünlerin çevreye ve doğal yaşama olan zararları kadar insan sağlığına olan zararları da oldukça büyüktür. Bağışıklık sistemindeki sorunların yanı sıra kronik hastalıklara karşı oldukça etkili bir tehdit oluşturması; GDO’nun başlıca zararlarındandır.
Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerin sonuçlarına göre GDO’lu ürünler ile beslenen hayvanlarda kısırlık, erken yaşlanma, organ tahribatı ve bağışıklık sisteminde meydana gelen çeşitli sorunlar gözlemlenmiştir.
GDO’lu besinlerin vücuttan atılımının daha zor olmasının yanı sıra kronik hastalıkların görülme oranında ciddi bir artış gözlemlenmiştir. Gıda alerjisi, kısırlık gibi üreme düzensizlikleri, sindirim problemleri ve otizm benzeri hastalıkların görülme oranında ciddi artışlar görülmüştür.
GDO'nun Üretim Amacı Nedir?
GDO, ürün miktarını arttırmak, Hasat sonunda kayıpları en aza indirmek, Ürünleri zorlu hava koşullarına karşı dirençli hale getirmek, Endüstri adına alternatif kaynaklar geliştirmek, Ürünlerin toprak verimliliğini azaltmasını önlemek, Böcek ilaçlarının kullanımını azaltmak, Ürünlerin böceklere ve hastalıklara karşı daha dirençli olmasını sağlamak amacıyla üretilir.
GDO'lu Ürünler Hangileridir?
GDO'lu ürünler konusu açıldığı zamanda en çok dile getirilen besinler mısır ve soyadır. Soya ve mısırın birçok gıdanın içeriğinde bulunması nedeniyle GDO içeren besinlerin oldukça geniş bir yelpazeye sahip olduğunu söyleyebiliriz. GDO içerdiği bilinen birçok besinin dışında market raflarında yer alan ve üzerinde bilgilendirici ibarelerin yer almadığı pek çok ürünün içeriğinde GDO bulunmaktadır.
Hipoglisemi Nedir? | Mısır Şurubu Nedir? |
GDO'lu Ürünler Nasıl Anlaşılır? | Şeker Nedir? |
---|
Mısır nedeniyle GDO İçeren Besinler
Nişasta bazlı tatlandırıcılar, gazoz, kola, meyve suları, mısır yağı, hazır çorbalar, hayvan yemleri ve bebek mamalarıdır. GDO’nun bulunduğu diğer besinler pamuk, pamuk yağı, süt, şeker, aspartam, kanola yağı, kabaktır.
GDO ne demek?
GDO genetiği değiştirilmiş organizmanın kısaltılmış halidir. Genetik mühendisliğin çeşitli teknikler kullanarak yaptığı müdahalelerle kalıtımsal değişikliğe uğrattığı bir organizmadır.
GDO yararlı mı zararlı mı?
GeDDO, modern yöntemler kullanılarak yapıları iyileştirilip geliştirilen ürünler için kullanılır. GDO'nun zararı ise tozlaşma yoluyla biyoçeşitliliğe zarar vermektedir. Zehir salgılayan GDO'lar böceklere zarar verir. Doğal yollarla gelişmiş bir besini tüketmek GDO'lu besine göre daha sağlıklıdır.
GDO örnekleri nelerdir?
GDO'lu olarak üretilen bitkilerin %99'unu pamuk, soya, mısır ve kolza oluşturur. Bunların yanında bazı ülkelerde buğday, ayçiçeği, papaya, domates, patates, pirinç, buğday, yer fıstığı da GDO'lu olarak üretilir.
GDO hangi besinlerde bulunur?
GDO, salam, sucuk, sosis, kırmızı etin kullanıldığı diğer ürünler, et suyu tabletleri, fındık ezmesi, fıstık ezmesi, çikolatalı ürünler, süt tozu, hazır çorba, soya fasulyesi, hayvan yemleri ve çeşitli unlu mamuller içerisinde bulunur.
GDO neden zararlı?
GDO'lar tozlaşma yoluyla doğal türlere bulaşarak biyoçeşitliliğe zarar vermektedir. Zehir salgılayan GDO'lar kelebekler gibi zararsız canlıların ölümüne de neden olmaktadır. Zehir salgılayan GDO'lar zehirlerini köklerinden toprağa geçirir. Aradan zaman geçtikçe bu zehirler toprakta birikir ve çevre için tehlikeli hale gelir.
GDO neden yararlı?
GDO'lu ürünler sayesinde besinler istenilen özelliklere kavuşturulur. Aynı zamanda ürünler daha dayanıklı ve cazip bir hale gelir. Ürünlerin verimleri artar, açlık problemlerinin önüne büyük ölçüde geçilir.