Golder Davası

Mahkemeye ulaşma hakkının genel çerçevesinin çizildiği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı: Golder / Birleşik Krallık davası
Golder Davası

Golder vs. İngiltere Kararı

DAVANIN TARAFLARI:

Sidney Elmar Golder (1923'te doğan bir Birleşik Krallık vatandaşı olan Bay Sidney Elmer Golder , 1965’de Birleşik Krallık'ta şiddet ile hırsızlıktan mahkum edildi ve on beş yıl hapis cezasına çarptırıldı. 1969 yılında Golder , Park Isle Hapishanesinde Wight Adası'ndaki cezasını çekiyordu.)& İngiltere Devleti

İHAS’IN İHLAL EDİLEN MADDESİ

Madde 6/1 tek başına ya da 6.madde tamamen okunduğunda, bir mahkumun yargılamada bulunma hakkı ve bu amaçla bir avukata sınırsız erişim hakkının doğasında hiçbir sınırlama yoktur; ve dolayısıyla Birleşik Krallık makamlarının mevcut uygulamasının getirdiği kısıtlamalar, 6. maddeye aykırıdır.

6. MADDE

Adil yargılanma hakkı

1. Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir. Karar alenî olarak verilir. Ancak, demokratik bir toplum içinde ahlak, kamu düzeni veya ulusal güvenlik yararına, küçüklerin çıkarları veya bir davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde veyahut, aleniyetin adil yargılamaya zarar verebileceği kimi özel durumlarda ve mahkemece bunun kaçınılmaz olarak değerlendirildiği ölçü- de, duruşma salonu tüm dava süresince veya kısmen basına ve dinleyicilere kapatılabilir.

2. Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır. 3. Bir suç ile itham edilen herkes aşağıdaki asgari haklara sahiptir:

            a) Kendisine karşı yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebinden en kısa sürede, anladığı bir dilde ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek;

            b) Savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olmak;

            c) Kendisini bizzat savunmak veya seçeceği bir müdafinin yardımından yararlanmak; eğer avukat tutmak için gerekli maddî olanaklardan yoksun ise ve adaletin yerine gelmesi için gerekli görüldüğünde, resen atanacak bir avukatın yardımından ücretsiz olarak yararlanabilmek;

            d) İddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında davet edilmelerinin ve dinlenmelerinin sağlanmasını istemek;

            e) Mahkemede kullanılan dili anlamadığı veya konuşamadığı takdirde bir tercümanın yardımından ücretsiz olarak yararlanmak.

 

İHAM’A BAŞVURU SÜRECİ

Golder  İHAM’a bireysel başvuruda bulunmuştur.

Bireysel başvurunun şartları şu şekildedir;

  • İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurabilmek için, şikâyet edeceğiniz devletin Avrupa Konseyi'ne taraf ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin yetkisini tanıyan bir devlet olması gerekir.
  • Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf olan devletin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde güvence altına alınan hakları ihlâl eden bir “müdahalesi” veya “eylemsizliği” olmalıdır.   
  • Başvuru konusu ihlâl, ihlâli yapan devletin ulusal mahkemesinde dava olarak görülmelidir. Yani başvurucu, müdahale veya eylemsizlik hâlinin ortadan kalkması için ulusal hukukta var olan sonuca elverişli hukuk yollarının en kapsamlısını tamamıyla tüketmiş olmalıdır.

Olayımızda Golder içişleri bakanlığına yazdığı mektuplara bir karşılık alamamıştır. Bu konu ile alakalı AİHM’ne yaptığı başvuru iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle reddedilmiştir. Çünkü Golder içişleri bakanlığını İngiliz Mahkemelerinde dava etmemiştir.

Ancak Golder’in mahkemeye başvurmak için avukatı ile görüşme isteğinin reddedilmesini AİHM dava konusu yapmıştır. Olayın doğası gereği iç hukukta hakkını arayamaz, zaten mahkemeye ulaşma hakkı ihlal edilmektedir.

İHAM’A KADAR GELİŞEN MADDİ VAKIALAR

24 Ekim 1969 tarihinde cezaevinde bir ayaklanma çıkmıştır. Bu ayaklanmaya karıştığı iddiasıyla Golder sorgulanmıştır. Hapishane görevlisi tarafından kayıtlara Golder’in isyana karıştığı yönünde belgeler düzenlenmiştir.

Hapishane görevlisi Laird,  Golder’in kendisine saldırdığını beyan etmiştir. Başka bir hapishane görevlisi de isyanın çıktığı gece Golder ile aynı mekanda olduğunu ve zamanı geldiğinde Golder’in her zamanki hücresine döndüğünü söylemiştir.

Golder kendisine Laird tarafından iftira atıldığını ve bu durumun kayıtlara geçtiğini, bu sebeple şartlı tahliye komisyonu tarafından olumsuz geri dönüşler alabileceğini ayrıca başka hapishaneye geçişimin bu kayıtlar nedeniyle zorlaştığını bu sebeplerle kendisine iftira atan görevli ile mahkeme huzurunda yargılanmak istediğini belirten dilekçeler kaleme almıştır. Cezaevi yönetimi ve içişleri bakanlığı bu isteklerin geri çevirmiş.

İHAM’A KADAR GELİŞEN ULUSAL SEFAHAT:

20 Mart 1970'de Golder , yetkili merciye karşı bir dilekçe ele aldı. Başka bir hapishaneye transfer talebinde bulundu ve şunları ekledi:

"Memur Laird tarafından yapılan ve 24 Ekim olaylarına katıldığım konusunda beni suçlayan bir ifadenin hapishanedeki kayıtlara geçtiğini öğrendim. Şartlı tahliye kurulu tarafından tahliye edilmememin sebebinin de bu konu olduğunu düşünüyorum.

Bu meselelerle alakalı olarak bir avukatla görüşmek istiyorum. Ayrıca, kaydım yapan Bayan GM Bishop tarafından kaydımın tarafsız bir incelemesine izin verilmesini rica ediyorum. Bu ifadenin benim sicilimin bir parçası değildir.’’

Golder burada mahkemeye ulaşmak istemesindeki amaç Laird’i dava etmektir. Mahkemeye başvurmak amacıyla avukatı ile görüşmek istedi.

6 Nisan 1970 tarihinde, Yetkili merci, 20 Mart'taki dilekçesine vereceği yanıtı Golder'e bildirdi:

" Transfer talebinizi olumsuz değerlendirdik, dilekçenizde dile getirilen diğer konularla ilgili herhangi bir işlem yapamayız"

Hapishane yönetimi bu başvuruyu engellemiştir.

Daha sonra Golder içişleri bakanlığına başvurmuştur. Avukatı vasıtasıyla mahkemeye başvuru hakkından yararlanmak istediğini belirtmiştir. İçişleri bakanlığı da avukatına ulaşmasına müsaade etmemiştir.

 

İHAM ÖNÜNDE BAŞVURANIN ESASA İLİŞKİN BEYANLARI

Golder’ın mahkemenin yanıtlaması istediği soruları şunlardır:

 (1) Madde 6 /1 mahkemeye erişim hakkını güvence altına alır. Bu tür bir erişim hakkının bir sınırlanması var mıdır?

(2) Yukarıdaki soruya verilen cevaba göre mevcut davanın gerçekleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. Maddesini ihlal etmiş midir?

 

İHAM ÖNÜNDE SAVUNMANIN ESASA İLİŞKİN BEYANLARI

Birleşik Krallık Hükümeti, başvuranın bu davada bir avukata danışmasına izin vermemesini reddetmesinin, Madde 6'nın ihlal edilmediğini ileri sürmüştür. Birleşik Krallık Hükümeti, gözaltına alınan kişiler için mahkemelere erişim hakkının sınırsız olmadığını ileri sürmektedir. Buna göre, başvuran tarafından mahkemelere başvurma konusunda makul bir kısıtlama getirilmesinin, cezaevi düzeni ve disiplini için izin verilebilir olması ve Birleşik Krallık Hükümeti'nin başvurucunun bir avukata danışmasına izin verilmemesinin bu nedenle Sözleşme'nin 6. Maddesinin ihlali teşkil etmemiştir.

Birleşik Krallık Hükümeti ayrıca, başvuranın hapishanedeki yazışmaları üzerindeki kontrolünün, özgürlüğünden mahrum bırakılmasının gerekli bir sonucu olduğunu ve Birleşik Krallık Hükümeti'nin eyleminin bu nedenle 8. Maddenin ihlal edilmediğini ileri sürmüştür

Bu görüşlerin ışığında, Birleşik Krallık Hükümeti adına, bu onurlu Mahkemeye, Birleşik Krallık Hükümeti'nin bu durumda 6'ncı maddeyi ihlal etmediğini veya Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Sözleşmesi'nin 8. Maddesini ihlal etmediğini beyan etmektedir.

 

İHAM’IN DEĞERLENDİRMESİ VE KARARI

Mahkeme, 20 Mart 1970 tarihinde Golder’in avukatla görüşme isteği 6 Nisan tarihinde reddedilmiştir. Hapishane yönetimi bu erişimi engellemiştir. Ayrıca Golder içişleri bakanlığından da olumsuz dönüş almıştır.

Golder kendisine iftira atıldığını iddia etmektedir ve mahkemeye başvurmak istemektedir . Golder’in böyle bir temasta bulunması engellenmiştir. Golder avukatı ile görüşemediği için ve mektupları kısıtlandığı için mahkemeye başvuramaz haldedir. Dolayısıyla  Golder’in mahkeme önündeki yargılama hakkının başlatmasını engelledi.

Mahkeme, bu nedenle, oluşturulan engellemenin Sözleşme tarafından garanti edilen bir hakkı ihlal edip etmediğini ve özellikle de Golder'ın bu hususta güvendiği 6. maddeyi inceledi.

Tüm değerlendirmelerin bir araya getirilmesi, erişim hakkının, 6. Maddenin 3.Fıkrası C bendinde belirtilen hak olduğunu göstermektedir.

Mahkeme Golder’in bağımsız bir mahkemeye başvurmasının engellenmesinin 6. Maddede sağlanan hakların açık ihlali olduğuna karar vermiştir. Cezaevi yönetiminin ve içişleri bakanlığının görevi bu isteğin değerlendirilmesi değil mahkemeye yönlendirilmesi olmalıydı.

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum