İbrahim Sadri Şiirleri – En Güzel 15 Şiiri

İbrahim Sadri 1963 yılında dünyaya gelmiştir. Tiyatroculuk ve sunuculuk yapan İbrahim Sadri aynı zamanda şiire de merak salan şair birçok eser üretmiştir.
İbrahim Sadri Şiirleri – En Güzel 15 Şiiri

En Güzel ve Kısa İbrahim Sadri Şiirleri

İbrahim Sadri 1963 yılında İstanbul’da doğmuştur. Aslen Erzurumlu olan şair, öğrenim hayatını İstanbul’da tamamladı. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden mezun olduktan sonra bir süre tiyatro ile uğraşmıştır. Aynı zamanda şiir yazmaya devam eden İbrahim Sadri’nin bazı gazete ve dergilerde şiirleri yayınlanmıştır. Bu içeriğimizde sizler için en güzel ve kısa İbrahim Sadri şiirlerini derledik.

İbrahim Sadri Şiirleri;

1. Adın Batsın

yüreğime bir gül çizdim kanlı yaş ile

yaktın beni küle döndüm dumana döndüm

nasıl edem nere gidem dertli baş ile

bilemedim teli kırık kemana döndüm

 

canım aldın, can evimden vurdun ya sende

küstüm sana, faydası yok, geri dönsen de

sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın

sen de vicdansız çıktın adın batsın

 

zaman ola devran döne sen de çekesin

yitiresin umudunu heder olasın

aşka düşe kahrolasın candan bıkasın

ömrün boyu bir kez olsun gülmeyesin

 

sen ki beni rezil ettin yedi cihanda

yalan oldum talan oldum senin sayende

sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın

sen de vicdansız çıktın adın batsın

 

beni özleyince bir nehir yatağını bulsun

kor düşsün dağlarına, ceylanlar suya insin

sesime bakıpta ağlıyorum sanma

seni özleyince böyle olsun birazda

 

ayrılıversin yaprak dalından

insan sevdiğinden ayrılıversin

kan damarımdan can pazarından

adam baharından ayrılıversin

 

dağda dört mevsim erimeyen kar varya

yokluğum öyle erimesin

sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın

sen de vicdansız çıktın adın batsın

İbrahim Sadri Şiirleri


2. Öylesine Sevmiştim

Şimdi gidiyorsun, git

Bütün sabahları üşüdüğüm

Bütün gördüğüm senli günlerim,onlarda gitsin

İçimde bir şarkı

Gözümde bir ışık kalmıştı herşeye inat

Kapat gözlerimi, sevdiğim anlar da gitsin

Yıldızları da alsana yanına gökyüzünden

Sevdiğimiz şarkıları da

Pencereme konan yusufçukları da

Bana karanlığı bırak

Beni bırak, beni böyle bırak

Böyle ansızın, böyle yakışıksız

Böyle anlamsız, böyle dağınık

Öyle kapıda susuşun

Öyle sarsak, öyle serkeş, öyle çerkes duruşun

Öyle sağlam, öyle bir de vuruşun

Koy beni sensizliğe

Ve otursun içime kül gibi kor yangının

 

Şimdi gidiyorsun, git

Hadi git

Hepsi hepsi bir sevda benimkisi, al da git

Hadi kanatma

Hadi yıkma

Hadi dokunma

Zaten ben seni öylesine sevmiştim

 

Şimdi gidiyorsun, git

Bütün sabahları üşüdüğüm

Bütün gördüğüm senli günlerim,onlarda gitsin

İçimde bir şarkı

Gözümde bir ışık kalmıştı her şeye inat

Kapat gözlerimi, sevdiğim anlar da gitsin

İbrahim Sadri Şiirleri


3. Bir Aşk Değiyor

Kapına biri gül bırakıyor tanımadığın

Trafik birden açılıyor

Köprüden geçişte para almıyor gişedeki kadın

Bi o kadar yakışıyor üstüne siyah kazağın

Menekşe tutuyor köşe başında yalnızlığın

Sarı kanaryalar hep senin için kazanıyor

Ne de güzel geliyor insana sırtından vurulması insanın

Oğlum sana bir aşk değiyor

Bi yerinden bakınca nede keyifli hayat

Bi yerinden bakınca rahat

Oğlum sana bir aşk değiyor

Bundan sonrası tufan, talan, fırtına, bora, kar

Aşık-ı mecnun sensin mecnun'un ancak adı var

Oğlum sana bir aşk değiyor

Oğlum seni bir aşk sarıyor

İbrahim Sadri Şiirleri


4. Bir Şey Söyle

Bir şey söyle

Denizler tutuşturulduğunda

Dağlar yürütüldüğünde

Bir şey söyle

Yıldızlar semadan bir bir

döküldüğünde üstümüze

Bir şey söyle

Ben seni unuturum

Söyle

Yer başka gök başka olduğunda

Sallanıp çalkalandığında uçsuz

bucaksız sema

Hani biz

ateşin etrafını sarmış

pervaneler gibi olduğumuzda

Bir şey söyle

Unuturum ben seni, söyle

Kalplerde gizlenenler ortaya döküldüğü zaman

Gök yarıldığı zaman

Ne oluyor bu yere dediği zaman insan

Ve kalakaldığında yüzkarası

şiirlerim

Ve sensiz bir zaman

ve ayaklarımızın altından toprak

kayıp

Dümdüz eğildiği zaman

Bir şey söyle

Defterler açıldığında gökyüzü

sıyrılıp

alındığında

Cehennem tutuşturulduğunda cennet

Yaklaştırıldığında

İbrahim Sadri Şiirleri


5. Adam Gibi

Ben seni hiç sevmedim ki

Durgun akşamlarda söylediğimiz şarkıları sevdim

Bir çiçeğe gülmeni, bir güle benzemeni sevdim

Birde yıldızları sevdim

Eylül akşamlarında gelip,

Gözlerinde tutulan.

Ben seni hiç sevmedim ki

Beni yola koyduğunda ayrılmayı sevdim

Kurşunları sevdim beni vurduğunda

Ağlamayı sevdim unuttuğunda

Yalnız olduğumu anladığımda

Ayakta kalmamı sevdim

Yıkılmamı sevdim seni hatırladığımda

Ekmeği sever gibi sevdim sensizliği

Su gibi özledim Temmuz güneşinde sesini

İkindide yağmur gibi

Geceleyin yağan yağmur gibi sevdim seni sevdiğimi

Ben seni hiç sevmedim ki

Kuşlara şarkılar öğretmeni sevdim

Menekşeyle konuşmanı

Nisan'a hatırlatmanı

Baharın bir adının da yalnızlık olmadığını

Düştüğün zaman kanayan yaralarını

Ve tuhaflığını üşüdüğün zaman

Sakız satan çocukları

Yeni çıkan şarkıları

Her kaybettiğinde kazanan yanlarını sevdim

Denize düşmüş gül gibi düştüm ateşe

Ben yangını sevdim yandığım zaman böyle işte

Ben seni hiç sevmedim ki

Bir gece bir ceylan indi dağdan kalbine

Bir gece bir şiir gibi kibrit alevinde

Alemin ortasında, kimsesizliğin sesinde

Buğusunda sabahın, acımasızlığında ahın

Ağlayan yüzünde İsa'nın

Ferahlatan gücüyle duanın

Korkutan yanıyla nar'ın

İncenin, zeytinin ve kalbin üstüne

Gülün üstüne

Tutunduğum umudun üstüne

Korkunun üstüne

Hep senin üstüne, hep senin üstüne

Ben seni hiç sevmedim ki

Gittiğin zaman gitmeni sevdim

Evreni sevdim geldiğin zaman

Kalmanı sevdim

Korkuyordum sana alışmaktan

Yine de sevdim gülümsemeyi

Mendilimi sallarken, seni götüren trenin arkasından

Kırlara ilk kar düştüğü zaman

Ölümünün ne güzel olduğunu sevdim

Seni içimde öldürdüğüm zaman

Ben seni hiç sevmedim ki

Durgun akşamlarda söylenen şarkı neyse

Bir çiçeğe gülmeni, bir güle benzemeni sevdim

Birde yıldızları sevdim

Eylül akşamlarında gelip,

Gözlerinde tutulan.

Düştüğün zaman kanayan yaralarını

Ve tuhaflığını üşüdüğün zaman

Sakız satan çocukları

Yeni çıkan şarkıları

Her kaybettiğinde kazanan yanlarını sevdim

Denize düşmüş gül gibi düştüm ateşe

Ben yangını sevdim yandığım zaman böyle işte

BEN SEVDİM Mİ ADAM GİBİ SEVERİM

İbrahim Sadri Şiirleri


6. Çileler

Minibüslerin arkasına seni ben yazdım

Gözlerimin nasıl sev dediğini

Sensiz bu dünyanın batması gerektiğini

Hor görsende garibi

Bir teselli vermeni ben istedim

Bahtıma takılan bir karaçalı gibi

Gönlümü tozduman bıraktığımı

Bağrımdaki ateşi yakıp gittiğin günden beri

Batıyor gönlümde bir akşam güneşi

 

Minibüslerin arkasına seni ben yazdım

Ben yazdım sevrek ayrılalım

Ben yazdım

Cennet gözlüm ben yazdım

Ben sabahsız gecelerin kucağında bir çilekeş

Gönlüme vazgeç demişim

Vazgeçmemiş bu aşktan

Kabahat seni sevende biliyorum

Elimde bir kandil dolanıyorum

Eğer aşka bir ceza verebilseydim

Onun da benim gibi sevmesini isterdim

 

Minibüslerin arkasına seni ben yazdım

Bunca yıl habersiz yaşadım seninle

Hep seninle yaşadım öldü deselerde

Aşkından öldüğümü bilmesende

Belki biraz üzülüp kim desende

Gel gör şu halimi bir teselli ver

Sevenler mesud olmaz derlerdi inanmazdım

Şimdi mesud değilim bilseydim bağlanmazdım

Biliyorum ben eski halimle daha mesuddum

Dediğin gibi olsun hadi severek ayrılalım

Ama otur son kez masaya göğsümüzü yumruklayalım.

 

Bitmedi mi bitmedi mi çekilen işkence?

Volkan misali tüten parçalanan gönlümle

Ekilen biçilmezken kısacık ömrümüzde

Değer verdiklerimiz gülerken halimize

Hangi gaye

Hangi amaç

hangi ümit yaşatır?

Katmerlenmiş çilelere

Hangi vücut dayansın?

İbrahim Sadri Şiirleri


7. Kaç , Gizlen , Sus

Ben ölmek için doğmadım..

Her gece yürüyüşlerimde

Bir yıldız kayar gökten

Ama hiç dilek tutmadım,

Kehribar tesbih misal

Hep yıldızlar saydım,

Yalnızlıktan kaçıp, ayın mehtabında dolaştım,

Kendimi gizledim vefasız aynalarda,

Kamufle olup sessizliğe sustum,

Ben kaçtım, ben gizlendim, ben sustum..

 

Ben ayrı dünya çocuğu..

Her gece ayın doğuşunda

Sancısını çekerim yalnızlığın,

Sonra firari fikirle yıldızlar sayarım,

Kaçarım esaretine düşmekten yalnızlığın,

Gök kubbesi altında gizlenirim karanlığın,

Yürürüm gecenin kucağına susarım,

Benim adıma doğan

Her Gündüz için, her güneş için

“To be or not be” önemli değil,

Her ne kadar asil bir eylem olmasa da

Ben kaçarım, ben gizlenirim, ben susarım..

 

Ben ölmek için doğmadım..

Her gece yürüyüşlerimde

Bir yıldız kayar gökten

Ama hiç dilek tutmadım,

Kehribar tespih misal

Hep yıldızlar saydım,

Ben kaçtım, ben gizlendim, ben sustum..

 

Ben ölmek için doğmadım

Ben ebedi yaşamak için öleceğim…

İbrahim Sadri Şiirleri


8. Merhaba...

Merhaba kardeşim, arkadaşım, gönüldaşım merhaba

Merhaba sırdaşım, amuzdaşım, kaderdaşım merhaba

İçtiğim su, aldığım hava, yediğim ekmek uyuduğum döşek

Gördüğüm rüya, beklediğim umut yaşadığım toprak merhaba

 

Merhaba

Ormanda ağaç, ağaçta dal, dalda yaprak, yaprakta tırtıl merhaba

Merhaba ovada çimen, denizde dalga, yaylada kar, dağda bulut merhaba

Harran, Çukurova, Yedigöller, Çorlu, Isparta, Çaykara Merhaba

Çankırı, Çorum, Adana, Niksar, Mudurnu, Bandırma

Midyat, İdil, Tarsus, Kemah, Yüksekova merhaba

Ula Zeki istanbul neki Erzurum yayla

Yayla ulan Erzurum sana da olsun merhaba

 

Merhaba memleketim, mahallede bakkalım, pamuk tarlasında ırgatım

Vergi dairesinde memurum, dağda çobanım, yürekte sızım, duvarda sazım

Hasatta yazım, gelinim alyazmalım nazım merhaba

 

Merhaba şose yolum, dağ patikam, geçit vermez kaçkarım

Adam yutan gavur dağım, İstanbul izmit otobanım merhaba

Merhaba Kızılırmak türkülerim, fırat ağıtlarım

Dicleye yaktıklarım, yeşil ırmak bozlaklarım merhaba

 

Merhaba ağaçlarım, selvilerim, çınarlarım,

Rizede çayım, Anamur'da portakalım

Önde yürüyenim, arkada düşünim

Seferberliğim, süpürge tohumu yiyenim

Dedem, edem cennetim cehennemim

Ey benim memleketim merhaba

 

Merhaba kardeşim, arkadaşım, gönüldaşım merhaba

Merhaba sırdaşım, amuzdaşım, kaderdaşım merhaba

İçtiğim su, aldığım hava, yediğim ekmek uyuduğum döşek

Gördüğüm rüya, beklediğim umut yaşadığım toprak merhaba

İbrahim Sadri Şiirleri


9. Paramız Yoksa Haysiyetimiz Var

dünya dediğiniz abiler

aha benim şu yüreğim kadar

abiler, hayat dediğiniz

ne kadar gülebiliyorsak o kadar

boşverin ötesini

sallayın gitsin dünyayı

paramız yoksa da haysiyetimiz var

 

gözünü seveyim zeytinin, taze ekmeğin, çayın

bakmayın, benim de canım elbet çeker

şöyle tereyağlı birbuçuk iskender

yine de olsun

kesmedikten sonra selamı bakkal ender

bi de bizim takıma gol olmadıktan sonra

ve de en kıyağından

ve de en ağırından bi şarkı patlatınca müslüm baba

ne gam ne tasa ne fırtına ne kar

boşverin abiler

paramız yoksa da haysiyetimiz var

 

şimdi beni iyi dinleyin

canımdan öte ve de

en kıymetli sevdiğim muhterem arkadaşlar

durumum ortadadır

hayat bana da sağlamına harbi bi çelme takmıştır.

nevrim dönmüş, midem bulanmış, gözlerim kararmıştır

cümlenize olan bilcümle borç edavatım

üç vakte kadar askıya alınmıştır.

biraz idare edebilirseniz eğer

bir de kahveci Nuri'den rica edebilirseniz

kesmezse tavşan kanı günde üç bardak çayı

elbet bu feleğin paslı çarkı

birgün benim için de döner ve düşeş gelmese de

gelirse eğer zarımız mesela bir dubara ve hele de dört cahar

işi kolayladık sayın

ve de inanın ki abiler

paramız yoksa da haysiyetimiz var

 

dalgalan bakalım kızkulesi önündeki dalgalar gibi kalbim

hayıflan bakalım hiç kimselere belli etmeden geceleri yorganın altında

yazıklan bakalım bu da reva mıdır hayatının baharında bir delikanlıya

hep kısa çöpü ben mi çekeceğim

hep bana mı denk düşecek çarkıfeleğin iflası

hep ben bileceğim başkaları mı kapacak beşyüz milyarı

hep ben sevip eller mi alacak aslıyı leylayı

batsın bu dünya, sende mi leyla, itirazım var yalana dolana

ve ben böyle dolana dolana

ellerim cebimde dudağımda ıslığım, başımda eski alemlerin sarhoşluğu

Orhan Veli tadında basıp voleyi yürüyeceğim hayatın sonuna kadar

hiç tasalanmayın abiler

paramız yoksa da haysiyetimiz var...

İbrahim Sadri Şiirleri


10. Sabri Abi

Ah ulan ah Sabri Abi

Yüreği elinde çocuk

Diz boyu karda açan ahçiçeği

Aşkın kendisi yani

Hürriyetin geleceği

Sert sakallarında vurgun izi

 

Ah ulan ah Sabri Abi

Yorgun akşamların kederli sofralarında

Önce duran sonra vurulan dostluğumuz gibi

Temiz pak

Sen beni bir volkanın kapısında bıraktın

Hani sen benim elimden tutacaktın

Can olacaktın

Sen beni severdin

Sen yüreğinde vurgun göğsünde darp izi

Sen hani güler geçerdin

 

Ah ulan ah Sabri Abi

Gittin

Geride kan geride tortu

Geride bir hain karanlık

Ki diz boyu

Geride eski şarkılar kaldı sadece masalara çizdiğimiz

Geride takvim yazıları mahpus mektupları

Solgun fotoğraflar ve saksıda kurumuş Cezayir menekşeleri

Geride bir ömür kaldı yarım bıraktığın

Hani güzel günler gelecekteydi Sabri Abi

Hani beyaz arabamız bir impalamız olacaktı

Hani cebimizde paramız

Hani dudağımızda ıslığımız

Hani sahilde çay içecektik adam gibi

Pahalı birer gömlek giyecektik

Jilet gibi ütüleyecektik lacilerimizi

Kahpe dünyanın ta ciğerine üfürecektik cigaralarımızı

 

Ah ulan ah Sabri Abi

Sensiz erken kapanacak bolkepçe lokantası

Bir daha Yılmaz Güney oynamayacak yazlık sinemada

Bir daha leblebi kavurmayacak Nuri Amca

Kabataş kaldırımlarda

Bir daha birlikte çıkamayacağız sabaha

Bir daha, bir daha olmayacak

Sahilde Kısmetim Teknesi bizim için yanmayacak

Tophane Limanı’na Rus Gemisi odesa gelmeyecek

Bizi sevmeyecek, yüreğimizdeki umut

Bizi sevmeyecek karabaş köpeğimiz

Bizim için şikayetsiz bir nar gibi yanmayacak cihangir

İbrahim Sadri Şiirleri


11. Sevda Sokağı

ben sevdanın oturduğu sokakta oturuyorum

geceler hiç bitmiyor ben hiç uyumuyorum

gecenin efkarı iniyor perde perde

sevdanın hayali vuruyor arada bir içime

ben sevdanın oturduğu sokakta oturuyorum

hani şu perdelerinde mavi kuş resimleri olan

ali bakkalın hemen yanında 17 numara

o kırgın hayatın tam ortasında

hani duvarlarında hala yazılar olan o sokakta

biri gurbetin ,biri ihanetin,

biri de seni böyle sevmenin hikayesi

sevdanın camı bana bakıyor ben cama

ve bak sen şu serencama

pencere önünde menekşeler ,hatmiler

bide gece sefası ,bide haytalığı adamın

abi bide sevdanın hayali vuruyor arada içime

iyi oluyor diyorum bu sana iyi oluyor

arada bir arkadaşlar geliyor laflıyoruz ordan burdan

anlarsın ya güzel abim

iç cebimde bir umut doğuyor

bide nerden bulduysam resmi sevdanın

resimde sevda inadına gülüyor

sevdam gayri resmi bilmekteyim

gel ki benim abim

birazda üstümüzde macera güzel duruyor

yani yakışıyor adama yakışıklı bir sevda

hayat haybeye vurmuyor yüzümüze belasını

hayat sokağımızda bir kehribar tespih gibi

dokuyor tanelerini takır takır yüzümüze

 

ben sevdanın oturduğu sokakta oturuyorum

geceler hiç bitmiyor ben hiç uyumuyorum

ağzımda fiyakalı bir ıslık

zulamda ağır yarası sevdanın

ali bakkalın çırağı metin anlıyor halinden insanın

metin nedir senin niyetin

kap bakalım abine bir taze ekmek biraz zeytin

bu akşam yine odamda efkar var

anlarsın ya metin adamın halinden adam anlar

İbrahim Sadri Şiirleri


12. İstanbula Kar Yağıyordu

Yetmiş dokuzun kışıydı,

Sertti, soğuktu

İstanbul’a kar yağıyordu..

Kömür yanıyordu sobalarda

Geceleri polisler, bekçiler oluyordu..

Bir de biz oluyorduk

Ölümüne üşüyorduk ha

Yalan yok polisler de üşüyordu

 

On altı yaşındaydım..

Her şeyi bükecek bileğim vardı

On altı yaşındaydım

 

Aslan gibi ortadaydım

Gündüzleri okulda coğrafya defterimin arkasına

Senin için şiirler,

Geceleri duvarlara ülkemi kurtarmak için

Kahrolsun yazacak kadar adamdım

On altı yaşındaydım

Ne senin haberin oluyordu şiirlerimden

Ne de birileri kahroluyordu

Mahalle duvarlarına çiziktirdiğim harflerimden

On altı yaşındaydım

Yalan yok

 

Ben yazmaya böyle başladım

Coğrafya defterim bir eskiciye kurban gitti

Duvarlarına yüreğimi bağırdığım o evler birer birer

Yıkıldı gitti..

 

Şimdi güzel kağıtlara yazıyorum,

Kocaman laflar ediyorum

Marşlar biliyordum,

Kitaplar okuyordum.

Koşarak ve ıslanmadan geçiyordum sulardan

Koşarak ve ıslanmadan yaşıyordum.

Bak

İstanbul’u seviyordum

Seni seviyordum

Dualar öğreniyordum

Meydanlarda toplanıp bağırıyordum

Herkes gibiydim,

Herkes kadar cesur..

Herkes kadar korkak

Herkes kadar filinta delikanlı

Ve herkes kadar buralı..

 

Yetmiş dokuzun kışıydı,

Sertti, soğuktu

İstanbul’a kar yağıyordu..

Ağzımızdan dumanlar çıkıyordu konuşurken..

Haliç’ in arkasında toplanıyorduk

Gece adamı içine çekiyordu

Biz geceyi içimize çekiyorduk..

En güzel ben yazıyordum duvarlara yazıları

Herkes beni seviyordu..

En güzel şiirleri de ben yazıyordum oysa

Coğrafya defterimin arkasına..

Bunu kimse bilmiyordu

 

Sizin evin duvarına kahrolsun diye yazıyordum

Ve hızla kaçıyordum

Sizin evin duvarına bir kez olsun

Seni seviyorum diye yazamadım

O zaman duvarlara öyle şeyler yazılmıyordu

Dedim ya

Yetmişdokuzun kışıydı

Sertti, soğuktu

İstanbul'a kar yağıyordu.

İbrahim Sadri Şiirleri


13. Bizim Yaşadığımız

bizim de yaşadığımız hayattır kardeşim

biz de soluk alıp vermedeyiz

yani her insan gibisevmekteyiz, seviecek şeyleri

bir kır çiçeğini çimeni toprağı börtü böceği

kurban bayramlarında kınalı koçları

başları eloyasıişlemeli yemeni ile kapalı

bembeyaz saçlı kırış kırış alınlı

pencere kenarlarında oğullarını bekleyen anaları

 

kalbim ağrıyorsa da kardeşim

gönlüm bulanıyorsa

tedirginsem kuşkuluysam

kalın kitapların yazdığına bakarsan

acaip suçluysam

havada ihanetdışarıda sıcak

duvarda yazılar

kalbimizde acılar varsa da

bizim de yaşadığımız hayattır kardeşim

 

mektubun geldi bugün haziran

kimselere göstermediğin ak saçlarının kıvrımlarından

haberin geldi

haberin geldi iki damla gözyaşın kağıtta

çok bakarsın yağmur yağanda

ıslak ve buğulu camların ardından bilirim

bilirim, acı

nasıl oturur adam yüreğine

ne var yani işte

iyiyim diyorum ya

inan olsun iyiyim anne

insan gerçekten iyi oluyor, iyiyim dedikçe

bak üzülme

yazıyorum bir daha

nolur üzülme

üzülmüyor analar

oğulları üzülmüyorum dedikçe

 

bizim de yaşadığımız hayattır kardeşim

biz de soluk alıp vermedeyiz

yani her insan gib isevmekteyiz, seviecek şeyleri

bir kır çiçeğini çimeni toprağı börtü böceği

kurban bayramlarında kınalı koçları

başları eloyası işlemeli yemeni ile kapalı

bembeyaz saçlı kırış kırış alınlı

pencere kenarlarında oğullarını bekleyen anaları

İbrahim Sadri Şiirleri


14. Beni Kavgada Gör

Geçer gözüm

İçimizden bir aşk geçer

Ve keder

Ve heder olmuş bir hayat

Nasıl geçerse zehir damarlarımızdan

Öyle yavaş öyle deşer de geçer

Koyarlar cesaretimizi bir sokağın tabelasına

Binlerce çocuğa adımızı verirler

Bize ölüm bize kurşun bize hançer neyler

Neyler ömrünü cebine koymuş adama yağlı mavzer

 

Geçer gözüm

Memleket kadar bir nağra düşer yıkılmış sokakların pusularına

Akşam sofralarına aç karnına yüreğim düşer

Beni adamdan sayma

İlk gözyaşı

İlk yere düşen damla

İlk kancık tuzaklara düştüğümüz hayınlığın hatrına

Hani cebimizde iki satır mektubu yarım bıraktığımız sevdanın

 

Hani son bir umutta tutunduğumuz arkadaşlarımız

Ve kaygan ve ıslak ve kaypak sabahı Ankara'nın

Ve bilsen

Tek başına büyür intikam aşk ve sen

Tek basma büyür elif misali

mezarıma bıraktığın menekşen

Geçer gözüm

İçimizden bir aşk geçer

Ve keder

Ve heder olmuş bir hayat

Nasıl geçerse zehir damarlarımızdan

Öyle yavaş öyle deşer de geçer

 

Beni son kez kavgada gör

Son kez ölsün arkadan vurmacasına bütün ihanetler

Sonra şöyle saçlarımı savurup ecel saatine

Sonra son kez alnından vurulmacasına aşkın

Bir eşkıyalık yapıp

Basınca bütün evlerini bu şaşkın İstanbul'un

Bir de kendimi denize dökünce Üsküdar'dan

Nasıl da patlar içimde çığlığın

Bana bu şehri yakmış desinler

Beni son kez kavgada gör

Bana kendini satmış desinler

Beni son kez kavgada gör

 

Koyarlar cesaretimizi bir sokağın tabelasına

Binlerce çocuğa adımızı verirler

Bize ölüm bize kurşun bize hançer neyler

Neyler ömrünü cebine koymuş adama yağlı mavzer

 

Ya bir de sen düşersen ellerimden

Ya bir de kimsesizsem

Ya ölüm kadar sevdiğim cesaretim yan çizmişse

Sonu yok uğraşlarda yılgınsam

Son mermim avucumda

Fiyakalı bir eylül sabahı

Basar giderim kalbine namımın

Sıkar giderim

Avucumda mermim menekşem ve arkadaşlarım

 

Geçer gözüm

İçimizden bir aşk geçer

Ve keder

Ve heder olmuş bir hayat

Nasıl geçerse zehir damarlarımızdan

Öyle yavaş öyle deşer de geçer

İbrahim Sadri Şiirleri


15. Nan Gibi

Ve gözlerin gelir geçer içimden

Su içerken sen sokulurken akşam kızıllığına

Ekmeği bölerken

Yalnızsam yıllar nasıl geçmişse aradan

Unutmak kolay sanmışsa şarkılar

Şiirler yalan yazmışsa ayrılığı

Kör olsun sözlerim,unuttuysam adını

An gibi aklımdasın

 

Gelir geçer gemiler

Belki sende geçersin diye

Bir kumru konar her sabah pencereye

Bir miladı taşır gece bir yıldız

Soğuk olur,üşürsün ya adamakıllı

Hani sarılırsın kendine

Hani aklın karışır

Bu bir divaneliktir gönül aha alışır

Ömrüm bitse ne çıkar

Can gibi aklımdasın

 

Gündür bu geçer gider

Belki bir şey kalmaz sanırsın

Yani bir sabah uyandığında

Ne hayatın tortusu ne kokusu alışmışlığın

Her şey başka olacaktır

Başka bir otobüs başka bir gazete

Resimlerden silinecek yüzün belki de ne adın ne sanın

Bir şafak vakti açınca gözlerini

Bir merhabayla

Yeniden kurulacak dünya

Ve sen her şafak

Nan gibi aklımdasın

 

Bazen bir şey geçer içinden insanın

En ücra yerlerinden cesaret gibi bir şey

Ne olacak işte kömür yanmıyorsa eskisi kadar güzel

Fasulyenin tadı yoksa

Şarkılar yakmıyorsa içini

Sadri Alışık öyle güzel ağlamıyorsa

Aşık olmayı beceremiyorsa İzzet Günay

Mahallenin en güzel kızına

Denizin tuzu

Yalnızlığın bahanesi yoksa

bir bıçak saplanınca yüreğinin tam ortasına

zannetmeki ölmek zor

ölmek kolay kolay da

kan gibi aklımdasın

 

bu da geçer

her sabah kanayacak değil ya

bakarsın taze ekmek çıkarır köşedeki fırın

biraz da helvası bizim bakkalın

senden ayırdığım üç beş zeytin

otururum sofraya

her lokmada geçer acısı belki bırakılmışlığın

bende unuturum nasıl unutulursa sana susuzluğum

ve nasıl becerdiysem kahrolmayı

öyle unuturum ekmek gibi

nan gibi aklımdasın

 

Ve gözlerin gelir geçer içimden

Su içerken sen sokulurken akşam kızıllığına

Ekmeği bölerken

Yalnızsam yıllar nasıl geçmişse aradan

Unutmak kolay sanmışsa şarkılar

Şiirler yalan yazmışsa ayrılığı

Kör olsun sözlerim,unuttuysam adını

An gibi aklımdasın

An gibi aklımdasın

aklımdasın...

İbrahim Sadri Şiirleri

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Aziz Nesin ŞiirleriFüruğ Ferruhzad Şiirleri
Mehmet Emin Yurdakul ŞiirleriYavuz Bülent Bakiler Şiirleri
Metin Altıok ŞiirleriBedri Rahmi Eyüboğlu Şiirleri
Nurullah Genç ŞiirleriNesimi Şiirleri
Cahit Külebi ŞiirleriAhmet Muhip Dıranas Şiirleri

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.