İsmail Gaspıral'ı Kimdir
İsmail Gaspıralı Biyografisi
İsmail Gaspıralı dönemin fikir hareketlerini ve Rus Edebiyatı'nı takip etmiştir. Panslavist Ortadoks isyanları Gaspıralı için ters tepki oluşturmuş.
Osmanlı topraklarına geçme teşebbüsünde bulunmuş ancak yakalanmıştır.1872’de Kırım’dan ayrılıp İstanbul, Viyana, Münih ve Paris’e gitmiştir. Turgenyev’in asistanlığını yapmıştır. Daha sonra Kırım’a geri dönmüştür. Hem batı, hem doğu, hem Müslüman, hem Hristiyan, hem Rus hemde Türk Dünyası hakkında bilgisiyle Türk milletine hizmet etmek istemiştir.
Ama bu zorlukları beraberinde getirmiştir. ‘’Gavur’’olarak dahi nitelendirilmiştir.1878’de Bahçesaray Belediyesi Başkan Yardımcılığı ertesi yıl belediye başkanlığı yapmış yönetici tecrübesi kazanmıştır. Toplumun tanınması ve gelecek nesillerin yetişmesi adına ‘’maarif’’ hizmeti vermekteydi.
İnsanların yakınlarıyla ve dış dünyadan haberdar olmaları ve aralarında irtibat sağlayabilmeleri adına modern araçlara ihtiyaç vardı. Rusya’nın Ortadoks Hristiyan olduğu kadar Müslüman bir yapıda olduğunu kabul edilmesi gerekirdi.
Gaspıralı milli bir uyanışın önemine dikkat çekmiştir. Oana göre cehalet ve ekonomik çöküşten kurtulunması gerekmekteydi. Aynı dilde konuşulmasının önemine dikkat çekmiştir. Gaspıralı Slav-Türk, Hristiyan-Müslüman kaynaşmasına büyük katkıları olmuştur. Türk insanlarının kaynaşmasında da önemli bir köprü olmuştur.
Tiflis’te Tomruk, Şafak gibi muhtelif yayınlı gazeteler çıkartmıştır. 22 Nisan 1883’de Tercüman Kırım’da yayınlanmıştır. Günlük bir siyasi gazeteye dönüşmüş ve uzun yıllar çıkmıştır. Geniş kitlelere ulaşmıştır. Bu gazete aydınların kaynağı konumundaydı.
İstanbul’da dahi takip edilmiştir. Dünyadaki tüm Türklere hitap etmiştir. Gazetesinde ortak Türk Dili şivesini istediği anda Tercüman gazetesinde yayınlamıştır. Ulaşmak istenilen ortak şive İstanbul şivesidir. Arapça Farsça dillerinin aşırı kullanıldığı Osmanlı Türkçesi'ni eleştirmiştir.
Kırım-Tatar şivesi Kıpçak-Oğuz şivelerine dayanıyordu. Gaspıralı milletin temelini dile bağlamaktadır.Türk milletinin ayrılmaz bir unsuru olarakda İslam’ı görmektedir. Geleneksel ve modern kimliği sentezleyerek emperyalizme karşı durmak gerektiğini savunmuş ve Namık Kemal, Cemalettin Afgani, Muhammed Abdullah gibi isimlerle aynı dönemde mücadele vermiştir.
Usul-i Cedid, Usül-i Savtiye - Dilde, fikirde, işte birlik:
Böylelikle Usul-i Cedid talimatı belirlenmiş Tercüman gazetesi bu doğrultuda yayımlanmıştır. Bahçesaray’da ilk mektep açılmış ve bütün ekonomik yükünü İsmail Gaspıralı üstlenmiştir.Bu hareket bir devrim niteliğindeydi.
Bunun adı ise Usul-i Cedid’tir.cBuradan yetişenler Cedidciler olarak bilinmekteydi. Dini bilgilerin yanı sıra dünyevi bilgilere önem vermiştir. Ders aralarına teneffüs konmuş, bedeni cezalar kaldırılmış, derslerde Türkçe, Kuran, İslam ve Medeniyet Tarihi, Coğrafya gibi dersler verilmekteydi. Gaspıralı öğretmen adaylarının yetiştirmesini istemiştir.
Orta Asya ve başka yerlerde Usul-i Cedid’i teşvik için faaliyetlerde bulunmuştur. Tercüman’da propaganda araçlarından birisiydi. En büyük destekçileri Kazan Tatarları’dır. Bunlar Cedidciliğin, Milli Türk Uyanışı’nın öncüleri olmuştur.
Daha sonra Azerbeycan Türkleri Usul-i Cedid’in destekçisi olmuşlardır. Usul-i Cedid bu sayede - hızla yayılmıştır. Kafkasya’da, Kırım’da köylere kadar yayılmıştır. Usul-i Cedid Mektepleri 1895’de 1000’i, 1914’ yılında 5000’i bulmuştur. 1893’de ilk kız mektebini açmıştır. Kız ve kadınların eğitilmesine de büyük önem verilmiştir. Gaspıralı bütün faaliyetlerini büyük titizlikle yasal yaparken bir defa dahi sansüre uğramamıştır.
NeOldu.com