Kawasaki Hastalığı Nedir, Belirtileri ve Tedavisi Nelerdir?

Kawasaki Hastalığı Nedir?

Daha çok beş yaşın altındaki çocuklarda görülen kawasaki hastalığı, vücuttaki orta büyüklükteki damarların iltihaplanmasıyla oluşan, ateş, döküntü ve ağız yaralarına neden olan bir hastalıktır. Vaskülit hastalığının tiplerinden biri olan kawasaki hastalığı, ilerlediğinde kalbe kan taşıyan koroner arterlere yayılabilir. Ciddi sorunların önlenebilmesi için erken teşhis edilmesi gerekir.

Hastalık ilk olarak 1960 yılında teşhis edilmiş ve adını hastalığı teşhis eden doktor Tomisaku Kawasaki'den almıştır. 

Kawasaki hastalığı bulaşıcı ve kalıtsal bir hastalık değildir fakat bu hastalık genetik yatkınlıklardan dolayı meydana geldiği düşünülmektedir. Hastalığın tedavisi mümkündür. Aynı zamanda atak yapma olasılığı çok nadirdir. Yani bu hastalığın ikinci kez olması, tekrarlaması gibi bir durum az görülen bir durumdur.

Kawasaki Hastalığı Neden Olur?

Kawasaki hastalığının nedenleri tam olarak bilinmese de hastalığın başlamasını tetikleyecek bir enfeksiyöz (enfeksiyon yapan oluşturucu) kökenden şüpheleniliyor. Belirli genetik yatkınlığı olan bireylerde aşırı duyarlılık reaksiyonlarının da hastalığa neden olabileceği düşünülüyor. Bir virüs, bakteri ya da ilaca karşı tetiklenen bağışıklık yanıtı bozukluğu, kan damarlarının iltihaplanmasına ve hasarına yol açan bir sürecin başlamasına yol açabiliyor.

Kawasaki Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Kawasaki hastalığının belirtileri ilk olarak ateş, gözlerde kızarma, vücutta kızarıklık ve şişlikler, lenf bezlerinin büyümesi, ağız ve boğazda tahriş ve dilde küçük kabarcıklar görülmesiyle başlar. Ardından hastalık hızlı bir şekilde ilerler ve eklem ağrısı, kusma, derinin soyulması ve ishal gibi belirtiler ortaya çıkar. Bu ikincil belirtilerin ardından hastalığın kalp damarlarına ulaşma riski vardır.

Kawasaki hastalığında görülen yüksek ateş ilaçlara cevap vermez ve günlerce düşmez. Çocuklarda aniden oluşan yüksek ateş kontrol edilemez duruma gelir. Buna ek olarak deride kızarıklık ve deride döküntüler görülmektedir. Kawasaki belirtileri görüldüğünde hastanın kısa sürede doktora götürülmesi gerekir. Hastalığa başlangıç seviyesindeyken müdahale edilirse ciddi komplikasyonlar ve hastalığın hasar bırakma riski önlenebilir.

Kawasaki Tanısı Nasıl Konur?

Kawasaki tanı kriterleri için günlerce kontrol altına alınamayan ateş ile birlikte deride döküntüleri ve çilek dil görünümü göz önünde tutulur. Hastalığın karakterize belirtileri tanı koymayı kolaylaştırır. Bunun yanı sıra laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemlerinden de yardım alınır. Böylece kawasakinin vücutta yarattığı hasarlar görülebilir.

İdrar testi yapılarak hastanda farklı hastalıkların olup olmadığı araştırılır. Aynı zamanda şüpheli hastalıklara bağlı kalıntılar olup olmadığı incelenir. Kan testleriyle hastalığı ayırt etmek için başka hastalıklar olup olmadığına bakılır. Özellikle hastalığın anemi ya da lökositoz gibi kan hücrelerinin yükselmesine neden olan hastalıklarla karışmamasına dikkat edilir.

Elektrokardiyogram ve ekokardiyografi testleri hastalığın tanısında çok önemli bir rol oynar. Hastanın göğsüne elektrotlar yapıştırılarak kalp atışları ölçülür. Bu hastalık kalbe zarar veren bir hastalık olduğu için kalp ritminde bozuklara neden olmaktadır. Bu sistem ile kalp ritim bozuklukları olup olmadığı incelenmektedir. Koroner arterlerin işlevini yerine getirip getirmediği bu sistem ile anlaşılmaktadır.

Kawasaki Hastalığı Tedavisi Nasıl Yapılır?

Kawasaki hastalığı tedavisinde ilaçlardan yararlanılır. Öncelikle ateşin düşmesi ve iltihabın azaltılmasına yönelik ilaçlar kullanılır. Hastaya antikogülan ve gamma globulin verilerek kalp damarlarında oluşabilecek hasarların önlenmesi amaçlanır. Hastaya bir süre aspirin tedavisi uygulanır. Aspirin sayesinde iltihaplar, ağrı ve ateşte azalma görülebilir.

Çocuklarda aspirin kullanımı son derece sakıncalıdır ancak Kawasaki hastalığında kullanılması gerekir. Riskli olduğu için doktor kontrolünde kullanılmalı ve doktorun önerdiği doz ve dikkat edilmesi gerekenler unutulmamalıdır.

Ateş düşmesi sonrasında uzun bir tedavi süreci başlamaktadır. Ortalama 15 gün süren tedavide ilaç kullanımı devam eder. Çocuğun düzenli aralıklara kontrol edilmesi ve kalp sağlığının gözlenmesi önemlidir.

Kawasaki hastalığı öldürücü mü?

Kawasaki hastalığı eğer çok ilerlerse ve tedavi edilmezse ölümcül olabilir. Kalbin koroner arter damarlarına yayılan hastalık ciddi komplikasyonlara sebebiyet verebilir. Bu gibi durumların önlenmesi için hastalığın erken teşhis edilmesi ve tedaviye bir an önce başlanması gereklidir. Aksi halde ölümler yaşanabilir.

Kawasaki virüsü nasıl bulaşır?

Kawasaki bir virüs değildir ve hastalık kişiden kişiye bulaşmaz. Hastalığın neden olduğu bilinmemektedir ancak genetik bir yatkınlık ya da bozukluk nedeniyle ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bağışıklık sisteminin yanlış çalışmasıyla damarlarda iltihaplar birikebilir. Bu durum kawasaki gibi vaskülit hastalıklara sebebiyet verebilir.

Kawasaki hangi damarı tutar?

Kawasaki hastalığı vücuttaki orta büyüklükteki damarları tutar ve kalbin koroner arter damarlarına ilerler. Genel olarak vücudun her yerinde görülebilir. Damarlardaki iltihap eğer tedavi edilmezse yayılarak daha ciddi sorunlara sebebiyet verebilir. Hızlı ilerleyen hastalık erken teşhis ve müdahale ile kontrol altına alınabilir.

Kawasaki hastalığı geçer mi?

Kawasaki genellikle tedavi edilebilir bir hastalıktır ve iyileşebilir. Kawasaki hastalığının tedavisinde ilaçlardan yardım alınır. Kan pıhtılaşma önleyici, iltihap azaltıcı ve ateş düşürücü ilaçlarla hastalık kontrol altına alınabilir. Hastalık çok ilerlemediyse tedavi daha kolay ve kısa sürede yapılabilir.

Kawasaki hastalığı yetişkinlerde olur mu?

Kawasaki hastalığı genelde 5 yaşın altındaki çocuklarda görülür ancak yetişkinlerde de çok nadir olarak görülebilir. Yetişkinlerde bu hastalığa pek rastlanmadığı için teşhis zor olabilir ancak belirtiler aynıdır. Hastalığı teşhis etmek için birçok test yapılabilir ve başka hastalıkların olup olmadığı gözlemlenebilir. Böylece daha sağlıklı tanı konulabilir.

Kawasaki hastalığı tekrarlar mı?

Kawasaki hastalığı genelde tekrar etmez ancak nadir olarak tekrarladığı da görülmüştür. Hastalık tedavi edildikten sonra atak halinde yeniden tekrarlayabilir. Bunun için tekrar bir tedavi süreci gerekebilir. Neden ortaya çıktığı ve neden tekrarladığı bilinmeyen bu hastalık için dikkatli olmak ve erken önlem almak önemlidir.