Martin Luther King ve Sivil Haklar Hareketi

Martin Luther King ve Sivil Haklar Hareketi

Hareketten Önce

Rosa Parks'ın bir beyaza yer vermemesiyle başlayan ve Amerika'yı değiştiren Sivil Haklar Hareketi'nden önce siyahiler ve beyazlar arasında, aşılması zor gibi duran bir fark vardı: Ten rengi. Sadece ten rengi nedeniyle okullar, otobüste oturulan yerler, parklar bahçeler her yer ikiye bölündü. Siyahi vatandaşları oldukça yoran ve ezilmelerine neden olan bu kuralların bir gün değişeceği, Amerika'yı bir gün bir siyahın yöneteceği herhelde kimsenin aklına gelmezdi o dönem. Gelmemesi çok normal zira siyahilerin sosyal ve çalışma hayatlarında gördükleri ayrım umutlarının filizlenmesine engel olmaktaydı. 1 Aralık 1955'te değişim rügarlarının ilk esinitisi gerçekleşti. Rosa Parks isimli bir kadının beyaz bir kadına otobüste yer vermemesi ilk andan itibaren tüm siyah ve beyazların dikkatini çekti. 

Sivil Haklar Hareketi 

Rosa Parks'ın otobüste yer vermeme olayı, Parks'ın polisler tarafından tutuklanması ile daha geniş çevrelerin bu olayı öğrenmesine neden oldu. Parks yıllar sonra bu tavrının, yıllardır ezilmelerinden dolayı ortaya çıktığını söyledi. Fitili ateşleyen bu olaydan sonra otobüsler boykot edildi ve hiçbir siyahi o otobüslere binmedi. Özel aracı olanlar boykotu destekleyen herkese otobüs bileti fiyatında hizmet verdi. Boykot öylesine dikkat çekti ki bazı beyazlar da bu eyleme destek oldu. 

Boykotlar devam ederken Protestan Mt Zion Kilisesi'nin genç vaizi Martin Luther King bu harekete başkan seçildi ve boykota bir süre daha devam edeceğini açıkladı. Eşitlik isteyen siyahilerle birlikte mücadele etmeye başlayan ve yaptığı açıklamaları ile herkesin dikkatini kendine çeken Martin Luther King, ırkçı grupların da dikkatini kendi üzerine çekti. Bunu sonucunda ise evine bomba atıldı. Bu faciadan sonra bir araya gelmeye başlayan öfkeli ve büyük bir siyahi kitleye, pasif direnişi önererek büyük bir felaketin önüne geçer, yapılan protestolar başarıya ulaşır ve 1956'da otobüslerde yaşanan bu ayrımcılığa son verilir. Böylelikle siyahiler kitlesel olarak direnmeye başlarlar ve direnişin arkası gelir. 

Hareketin Tanınmaya Başlaması

Hareket tanınmaya başladı ve siyahiler özgürlükleri ve eşitlik için kitlerler halinde hareket etmeye başladı. Bu durumda Martin Luther King ve arkadaşlarının katkısı oldukça büyüktü. Yine siyahi direnişe destek olabilecek bir olay daha gerçekleşti. Olay, Kansas'ta yaşayan Linda Brown isimli küçük bir siyahin kızın beyaz öğrencilerle aynı okula gidememesi nedeniyle kilometrelerce yürüyerek başka bir okula gitmesi ile başladı. Bu dava sonucunda ise siyahların ve beyazların aynı okula gidebilmesinin önündeki en büyük engel de kalkmış oldu. 

Sivil Haklar Hereketi gerçekleştirdiği eylemlerinin sonucunda 1964'te Sivil Haklar Hareketi yasası kabul edildi. Martin Luther King, 1963'te yaptığı I Have a Dream şeklinde başladığı konuşması ile geniş bir çevrenin hayranlığını kazandı. Pasif direnişi desteklemesi ile 14 Ekim 1964'te Nobel Barış Ödülü'nün sahibi oldu. Martin Luther King, Vietnam Savaşı ile ilgi söylediği sözleri nedeniyle pek çok yayın kuruluşu tarafından hain ilan edildi ve hedef gösterildi. 4 Nisan 1968'de ise kaldığı motelin balkonunda, dürbünlü bir silah ile öldürüldü. Kaldığı motel daha sonra ise müze haline getirildi. 

2014-2015 Ferguson Olayları

Yıllar sonra Amerika'da beyaz siyah ayrımı 9 Ağustos 2014'te Ferguson kasabasında yaşanan bir olayla yeniden alevlendi. Polis kurşunuyla öldürülen Michael Brown isimli siyahi genci anmak için toplanan kalabalığa polisin sert bir şekilde müdahale etmesi gerginliği tırmandırdı ve uzun süre şiddetli olaylar gerçekleşti. Bölgeye gelen polis, halka ve basın görevlilerine sert bir şekilde davranarak tüm dünyanın dikkatini Amerika'ya çekmiştir. Dünyanın pek çok yerinde Ferguson olaylarına destek ve Amerika'yı kınama mesajları yayınlanmıştır.