Mitral Kapak Yetmezliği Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Mitral kapak yetmezliği ilk başlarda sinsice ilerleyen ve çok fazla belirti göstermeyen bir hastalıktır. Bu yüzden de çoğu zaman hastalık 2. aşamaya geçtiği zaman fark edilmektedir. Bu nedenle hastalık hakkında tüm bilgileri bilmemiz gerekiyor. Bu içeriğimizde mitral kapak yetmezliği hakkında bilinmesi gerekenlere yer verdik.

İşte mitral kapak yetmezliği hakkında her şey...

Mitral Yetmezlik Nasıl Bir Hastalıktır?

Mitral kapak yetmezliği, kapakta bulunan bir parçanın açık kalması sonucunda kanın geri kaçmasına denmektedir. Kanın geri kaçması yüzünden kalp işlevini yerine getirmede zorlanır ve ciddi problemler oluşmaya başlar.

Mitral yetersizliği çok sık rastlanan bir hastalık olmakla birlikte ilerlemediği takdirde tedavisi zor değildir. İlaç tedavisi ile hafif ve orta derecedeki mitral yetersizliği kolay bir şekilde çözülebilir. Ancak mitral kapak yetmezliği basit bir hastalık gibi gözükse de ilerleyince ölümcül olabilir.

Mitral Kapak Yetmezliği Nedenleri

Mitral kapak, mitral aparat denilen anatomik kısımlardan oluşur. Bunlar mitral kapağın oturmuş olduğu anulus denilen mitral halka, papillaradedeleri yaprakçıklara bağlayan ipliksi yapılar ve yaprakçıklardır. Bunların herhangi birinde ortaya çıkan bir hasar mitral yetersizliğe neden olabilir.

Mitral kapak yetmezliğinin nedenleri kalp romatizması, doğumsal sebepler, kapağın yırtılması, kapağı tutan iplerin kopması, sol ventriküle gelişen durumlar ve mitral kapağın bulunduğu yerin kireçlenmesidir.

Mitral Yetersizliğinin Belirtileri

Mitral kapak yetmezliğinin belirtileri, efor ile gelen nefes darlığı, sol kulakçıkta kan birikmesi, ritim bozuklukları, çarpıntı, göğüs ağrısı, egzersizlerle bile yaşanan nefes darlığı ve halsizliktir. Bu belirtileri fark ettiğiniz anda doktora başvurmanız gerekiyor.

Mitral yetersizliği ilk başlarda belirti göstermez. Hastalık ilerledikçe belirtiler ortaya çıkmaya başlar. İlk olarak kalbin vücuda pompalamış olduğu kan miktarı azalmaya başlar. Hastalık son evresine geldiği zaman ise yorgunluk, bitkinlik, nefes darlığı gibi belirtiler çok fazla karşımıza çıkar.

Mitral Kapak Yetmezliği Dereceleri

Hastanın klinik bulgularına göre mitral yetersizliği sınıflandırılmaktadır. Hastalık 1,2 ve 3. derecelere ayrılmaktadır. Bu dereceler hastalığın hafif, orta ve ciddi olup olmadığını belirtmektedir. Ayrıca akut ve kronik mitral yetersizliği denilen iki durum söz konusudur.

Akut mitral yetersizliğinde hastada kalp krizi ya da kalp iltihabı sonucunda mitral kapağın ani bir şekilde ciddi hasar alması söz konusudur. Bu durumda acil müdahale gerekir. Kronik mitral yetersizliği ise yavaş yavaş ve uzun dönemde gelişir.

Mitral Kapak Yetmezliği Tedavisi

Mitral yetersizlik tedavisinde altta yatan bir kalp hastalığı varsa öncelikle bunun tedavisinin yapılması gerekiyor. Hastada hipertansiyon, koronel kalp hastalığı ya da romatizmal kalp hastalığı varsa bu hastalıklara yönelik tedavi uygulanmalıdır.

Hastalığın tedavisinde uygulanan ilaç tedavisine rağmen mitral yetersizliği ciddi düzeye varmış ve hastada ciddi şikayetler mevcutsa cerrahi tedavi gerçekleştirilebilir. Bu tedavide kapak tamir edilir ya da yapay kapak ile değişim yapılır.

Üç odacıklı kalp pilleri de bazı hastalarda etkili olan yöntemlerdendir. Ameliyat olması riskli hastalarda mitral klip denilen mitral kapağı mandallama yöntemi kullanılır. İleri derecede mitral yetersizliği olan hastalar aşırı hareketlerden kaçınmalı ve tuz tüketimini mümkün olduğunca azaltmalıdır.

Mitral Yetmezliği Olanlar Neye Dikkat Etmelidir?

Mitral kapak yetmezliği hastalığına sahip olan bireylerin tedavi sürecinde bazı püf noktalara uymaları gerekiyor. Bu önerileri düzenli olarak uygulamanız durumunda mitral yetmezliğinden kısa süre içerisinde kurtulabileceğinizi söyleyebiliriz.

Düzenli olarak nabzı ölçmek, tartılmak, tansiyonu kontrol etmek, her gün ödem kontrol yapmak ve ilaçları aksatmamak bu öneriler arasındadır. Bu önerileri eksiksiz bir şekilde düzenli olarak yaptığınız zaman tedavi süreci çok daha iyi ve hızlı geçecektir.

Mitral kapağın görevi nedir?

Kalbimizde 4 tane kapak bulunmaktadır. Kalbin sol tarafında bulunan kapaklardan biri olan mitral kapak, sol kulakçık ile sol karıncık arasında kan akışını düzenler. Kalp kasıldığı sırada mitral kapak kapanır ve kanın sol kulakçığa kaçmasını engeller. Gevşediği sırada ise sol kulakçıktan kanın sol karıncığa geçmesini sağlar. Mitral yetersizlikte kasılma sırasında kapak yeterince kapanamadığı için kanın bir kısmı sol kulakçığa kaçar ve orada birikir.

Mitral kapak yetmezliği nedir?

Mitral kapak yetmezliği, kapaktaki sol ventrikülün kasıldığı zaman tam olarak kapanamaması durumudur. Bu durum sonucunda kapak açık kalır ve kan geri kaçar. Bunun sonucunda da Akciğer tansiyonu gibi ciddi problemler yaşanır.

Mitral kapak yetmezliği tehlikeli mi?

Bu hastalık sonuçları gereği oldukça ciddi problemlere neden olabilmektedir. Bu sebeple de tehlikelidir. Mitral kapak yetmezliği hastalığına sahip olan birey tedavi olmadığı takdirde hayati tehlike dahi oluşabilmektedir.

Mitral kapak yetmezliğine ne iyi gelir?

Mitral kapak yetmezliğinin tedavisi hastalığın derecesine göre değişmektedir. Hafif ve orta derecedeki mitral kapak yetmezliğinde tedavi ilaçlarla yapılır. Hastalık ilerleyerek ciddileşince ise açık kalp ameliyatıyla kapak değiştirilir ya da tamir edilir.

Mitral kapak yetmezliği kimlerde görülür?

Mitral kapak yetmezliği hastalığı çoğu zaman nesilden nesile aktarılmaktadır. Bu aktarım erkeklere oranla kadınlarda daha çok görülmektedir.

Mitral kapak yetmezliği ilerler mi?

Mitral kapak yetmezliği hastalığı tedavi edilmediği takdirde git gide ilerlemektedir. 1 ve 2. derece yetmezlik durumunda hastalığın takibinin yapılması büyük önem taşıyor. 3. dereceye geçildikten sonra ise tedavi süreci başlatılır.

Mitral kapak yetmezliği için hangi doktora gidilir?

Kalp ve damarlarına ait her türlü hastalıkta olduğu gibi mitral kapak yetmezliğinde de Kardiyoloji bölümüne gidilmektedir. Bu bölümde yer alan alanında uzman doktorlar hastalığın teşhis ve tedavisini yapacaktır.

Kalp kapakçığı ameliyatında yaş sınırı nedir?

İleri yaştaki bireylerde ameliyat yapıldıktan sonra bazı yan etkiler çıktığı için çok fazla tercih edilmemektedir. Bu yüzden 90 yaş ve üzeri hastalarda ameliyat yöntemi kullanılmamaktadır. İleri yaş hastaları ameliyatsız yöntemle de sağlığına kavuşabilmektedir. Girişimsel bazı yöntemlerle yapılan tedaviyle hasta hayatına sorunsuzca devam edebiliyor.