PKK'ya Yönelik İlk Hava Harekatı
12 Ağustos 1986… O tarihte Hakkari – Uludere Ortabağ Bölgesi’nde PKK’lılar tarafından askeri bir konvoy pusuya düşürülerek büyük bir çatışma çıktı. Bu hain saldırının ardından biri binbaşı, biri astsubay olmak üzere 12 askerimiz şehit oldu. Bunun üzerine acil toplantı kararı alan hükümet, çatışmadan sonra Kuzey Irak’a çekilen PKK için nasıl bir yol izleneceğini kararlaştırmıştı.
Kuzey Irak’a kaçan PKK için Bakanlar Kurulu direkt operasyon düğmesine bastı. Bunun için hemen hazırlıklara koyulan Bakanlar Kurulu, önce operasyon kararını Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Başbakan Turgut Özal ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Üruğ’dan onayları aldı. Ardın konuyla ilgili Irak hükümetiyle istişare yapan Bakanlar Kurulu 15 Ağustos 1986 günü sabah saat 06.00’da Kuzey Irak’ta operasyona başladı.
Operasyonun başlama düdüğüyle beraber Diyarbakır İkinci Hava Taktik Kuvvet Komutanlığı’ndan 10 Fantom Savaş Uçağı, Lolan, Nebadiye ve Lak-ı kamplarına bomba yağdırdı. Kuzey Irak’ın 5-6 km içerisinde bulunan bu yerler 15 dakika boyunca bombaladı. Bunun üzerine Başbakan Turgut Özal kameraların karşısına geçerek 100 civarında PKK’lının öldüğü müjdesini verdi. PKK’ya yönelik bu ilk hava harekatının adını da Özal “Kovalama Harekatı” olarak belirledi.
Türk savaş kuvvetleri bir yandan Kuzey Irak’taki PKK kamplarını havadan bombalıyor diğer yandan da Güneydoğu Anadolu’da eş zamanlı baskınlar düzenliyordu. PKK’ya yönelik operasyonda hükümet kararlıydı. Bu baskınlarla ele geçirilen PKK’lılardan güvenlik güçleri birçok özel bilgiler öğrendi. Bu bilgiler arasında PKK’nın Suriye’deki kamplarında bazı özel eğitimli Rus subayların olduğunu ve yönetimini de bunlar yaptığının bilgisi alındı.
Neredeyse tüm dünya basınında büyük yankı bulan bu operasyon, ana muhalefet partisi Sosyaldemorat Halkçı Parti (SHP) tarafından şiddetle karşı çıkılıyordu. Konuyla ilgili açıklama yapan SHP genel başkanı Erdal İnönü, Kuzey Irak’a yönelik yapılan bu operasyonda TBMM’nin onayına sunulmamasını eleştiriyordu. İnönü açıklamalarında bu operasyonun Anayasaya aykırı olduğunu söyleyip hükümeti meclise çağırıyordu. Başbakan Turgut Özal ise İnönü’nün bu tepkilerine Anayasa’nın 121. ve 122. maddelerini söyleyip herhangi meclislik bir durum olmadığını söyledi.
