Türkiye’de Yer Şekillerinin Oluşum Süreci Hakkında Bilgi
Türkiye'nin sahip olduğu doğal güzelliklerin yanı sıra, yer şekillerinin oluşum süreci de oldukça ilginçtir. Bu süreçte, erozyon, sedimentasyon ve volkanik patlamalar gibi doğal faktörlerin etkisi büyüktür. Türkiye'deki yer şekilleri, bu faktörlerin etkisi altında şekillenmiştir ve bugünkü görünümlerine kavuşmuştur.
Bu yazıda, Türkiye'deki yer şekillerinin oluşum sürecine ve bu süreçte rol oynayan faktörlere yakından bakacağız. Bu sayede, Türkiye'nin coğrafi yapısı hakkında daha detaylı bilgi sahibi olacak ve ülkenin doğal güzellikleri hakkında yeni keşifler yapabileceksiniz.
Türkiye’de Yer Şekillerinin Oluşumu
Dünya, var olduğu günden bu yana çok fazlasıyla değişime uğramıştır. Tüm bu değişimlerin yaşanması çeşitli evreler sonucunda meydana gelmiştir. Birbirinden farklı olan bu evrelerin her birine verilen isim “Jeolojik devir” adıdır. Jeolojik devirlerin birbirinden ayrılmasındaki en büyük etken yerkabuğu olaylarıdır. Bilim insanları bu devirlere ait bilgilere ulaşmak için tortul tabakalar arasında bulunan fosilleri inceleyerek bilgi elde ederler.
Dünya’nın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de yer şekilleri sürekli olarak bir değişim içerisindedir. Bunun en büyük nedeni ise Türkiye’nin konum itibari ile tektonik kuşakta yer almasından kaynaklanmaktadır. Türkiye’de neredeyse tüm jeolojik devirlerin izlerini görmek mümkündür, Türkiye, Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanus arasında kalan Tethys (Tetis) Denizi’nin yer aldığı geniş tortulanma alanında meydana gelmiştir.
Türkiye’de yer şekillerinin oluşum süreci yani jeolojik evreler farklıdır. Bunları sıralayacak olursak maddeler halinde şu şekilde sıralayabiliriz.
- Birinci Jeolojik Zaman (Paleozoik)
- İkinci Jeolojik Zaman (Mesozoik)
- Üçüncü Jeolojik Zaman (Tersiyer)
- Dördüncü Jeolojik Zaman (Kuaterner)
Birinci Jeolojik Zaman (Paleozoik)
Türkiye’de yer şekillerinin oluşum sürecinin ilk aşaması birinci jeolojik zaman yani diğer adıyla Paleozoik dönemdir. Bu dönemde Türkiye’nin bulunduğu yerde “Tethys Denizi” bulunuyordu. Tethys Denizi’nin dibinde bulunan tortullar, kuzey ve güneydeki eski kıta çekirdeklerinin birbirine yaklaşması sonucunda kıvrılarak yeryüzüne çıkmıştır. Günümüzde de görülen bu yeryüzü parçaları, masifler şeklindedir yani kıvrılma özelliğini birinci zamanda kaybederek oluşan sert ve yaşlı kütlelerdir.
Paleozoik zamanda bitki kalıntılarının çukur alanlarda birikmesi sonucunda günümüzdeki Zonguldak çevresindeki taş kömürü ocakları oluşmuştur. Bu dönemin özellikleri incelendiğinde en büyük özelliğinin bu dönemde oluşmuş arazilerin sert ve oturmuş tabakalardan oluştuğu görülmektedir. Bu da depreme dayanıklı bir yer şeklinin oluşmasını etkilemektedir. Yapılan incelemelere göre Türkiye’de birinci zamana ait araziler Yıldız Dağları, Saruhan-Menteşe, Mardin-Derik, Kastamonu-Devrekâni, Anamur-Alanya, Kırşehir ve Bitlis civarında görülmektedir.
İkinci Jeolojik Zaman (Mesozoik)
İkinci jeolojik dönemde yani Mesozoik zamanda Türkiye’nin büyük bir bölümü Tethys Denizi idi. Bu dönemde denizde dış küvetlerin taşımış olduğu kum, mil, çakıl ve kireçli malzemelerin birikmesi durumu meydana gelmiş ve akabinde yani ikinci zamanın sonlarından itibaren kuzey ve güneydeki eski kıta çekirdekleri yeniden birbirine doğru yanaşmaya başlamıştır. Bunun sonucunda Tethys Denizi’ndeki tortullar yeniden kıvrılmaya başlamıştır.
Üçüncü Jeolojik Zaman (Tersiyer)
Türkiye’de yer şekillerinin oluşum sürecinde en önemli zaman üçüncü jeolojik zaman yani Tersiyer zamanıdır. Bu dönemde Alp orojenezi oluştuğu için ülkemizin yer şekillerinin oluşumunda önemli bir dönem olarak tanımlanmaktadır. Tersiyer zamanında Tethys Denizi’nde biriken tortullar kıvrılarak Anadolu’nun büyük bir bölümünün kara haline geçmesi olayı gerçekleşmiştir. Bu dönemde Alp oronjenezi hareketleri şiddetli bir boyuta ulaşmış ve bunun sonucunda Toros Dağları ve Kuzey Anadolu Dağları oluşmuştur. Bu dönemde dağlar oluşurken iç kısımlar ise göllerle kaplanmaya başlamıştır.
Tersiyer zamanında Anadolu’da görülen bir başka durum ise Anadolu’da hüküm süren nemli ve sıcak iklim şartlarının tropikal ormanları andıran gür bir bitki örtüsünün oluşmasıdır. Buralardan gelen organik maddeler göl ortamlarında birikmeye başlamış ve günümüzdeki linyit yataklarının oluşumu gerçekleşmiştir. Bunun yanında iç Anadolu ve Doğu Anadolu’daki tuz yatakları ile Güneydoğu Anadolu’daki petrol yatakları ile bor yatakları da yine Tersiyer zamanında oluşmuştur.
Dördüncü Jeolojik Zaman (Kuaterner)
Türkiye’de yer şekillerinin oluşum sürecinin son evresi dördüncü jeolojik zaman yani Kuaterner zamanıdır. Bu zaman, Türkiye’nin günümüzdeki şeklini aldığı dönem olarak adlandırılır. Kuaterner zamanında Toros ve Kuzey Anadolu Dağları yükselirken Karadeniz ve Akdeniz çanakları ile horst ve graben alanlarında yeni çökme ve yükselmeler oluşmaya başlamıştır. Günümüzdeki Ege Denizi’nin bulunduğu yerde bulunan “Egeid Karası” bu dönemde çökmüş ve bunun sonucunda Akdeniz sularının Egeid Karası çatlaklıklarına dolması ile Ege Denizi oluşmuş, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının oluşması sonucunda Akdeniz suları, Karadeniz sularına karışması durumu gerçekleşmiştir. Karadeniz, bu olaydan önce tatlı suya sahip bir yer iken Akdeniz sularının karışmasından sonra tuzlu suya dönmüştür.
Doğu Anadolu bölgesinde de dördüncü jeolojik zamanda değişimler meydana gelmiştir. Bu değişimler Doğu Anadolu’da yaygın olan volkanizma sonucunda volkanik dağların oluşmasıdır. Ayrıca Ege Adaları ile Kıbrıs’ın oluşumu da yine Kuaterner zamanına denk gelmektedir. Bu dönemde yaşanan sık iklim değişiklikleri sonucunda Doğu Anadolu’daki yüksek alanlar buzullaşmaya uğramıştır.
Türkiye'deki Dağların Oluşum Süreci
Türkiye, yeryüzünde dağların en yoğun olduğu ülkelerden biridir. Bu dağlar, Türkiye'nin jeolojik yapısındaki tektonik hareketlerin sonucu olarak oluşmuştur. Türkiye'deki dağların oluşum süreci, jeolojik hareketlerin etkisi altında gerçekleşmiştir.
Türkiye'deki dağların oluşum süreci, genellikle üç farklı tektonik hareketle ilişkilendirilir: Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Akdeniz Fay Hattı.
Kuzey Anadolu Fay Hattı, Türkiye'nin kuzeyinde yer alan bir tektonik fay hattıdır. Bu fay hattı boyunca yıllık yaklaşık 2 cm'lik bir hareketlilik yaşanır ve bu hareketlilik, Türkiye'nin kuzeyindeki dağların oluşumuna neden olmuştur. Kuzey Anadolu Dağları, bu tektonik hareketler sonucu oluşmuştur ve doğu batı yönünde uzanan bir yapıya sahiptir.
Doğu Anadolu Fay Hattı, Türkiye'nin doğusunda yer alan bir tektonik fay hattıdır. Bu fay hattı boyunca yıllık yaklaşık 1 cm'lik bir hareketlilik yaşanır ve bu hareketlilik, Türkiye'nin doğusundaki dağların oluşumuna neden olmuştur. Doğu Anadolu Dağları, bu tektonik hareketler sonucu oluşmuştur ve Türkiye'nin en yüksek dağlarından olan Ağrı Dağı, bu bölgede yer almaktadır.
Akdeniz Fay Hattı, Türkiye'nin güneyinde yer alan bir tektonik fay hattıdır. Bu fay hattı boyunca yıllık yaklaşık 1 cm'lik bir hareketlilik yaşanır ve bu hareketlilik, Türkiye'nin güneyindeki dağların oluşumuna neden olmuştur. Toros Dağları, bu tektonik hareketler sonucu oluşmuştur ve Türkiye'nin en uzun dağ sırasıdır.
Türkiye'deki dağların oluşum süreci, tektonik hareketlerin yanı sıra diğer faktörlerin de etkisi altındadır. Örneğin, dağların oluşumu sırasında, erozyon ve çökelti süreçleri de önemli bir rol oynamıştır. Bu süreçler, dağların yüzey şekillerinin oluşumuna neden olmuş ve dağların bugünkü görünümünü şekillendirmiştir.
Türkiye'nin Tektonik Yapısı ve Yer Şekilleri
Türkiye, jeolojik olarak aktif bir bölgede yer alır ve bu nedenle tektonik hareketlerin yoğun olduğu bir ülkedir. Tektonik hareketler, yer kabuğunda meydana gelen büyük çaplı değişimlerdir ve yer şekillerinin oluşumunda önemli bir rol oynar. Türkiye'nin tektonik yapısı, ülkenin yer şekillerinin oluşumunda belirleyici bir faktördür.
Türkiye'nin tektonik yapısı, farklı plakaların çarpışması sonucu oluşmuştur. Anadolu plakası, Afrika ve Arabistan plakalarıyla çarpışırken, Avrasya plakasıyla da sınırdaşlık gösterir. Bu çarpışma, Türkiye'nin tektonik yapısının oluşmasına neden olmuştur.
Bu tektonik hareketler, Türkiye'nin yer şekillerini belirleyen en önemli faktördür. Türkiye, yeryüzünde yükseklik farklılıklarının en fazla olduğu ülkelerden biridir. Dağlar, Türkiye'nin en belirgin yer şekillerinden biridir ve bu dağların oluşumu, tektonik hareketlerden kaynaklanır.
Türkiye'deki dağlar, ülkenin farklı bölgelerinde farklılık gösterir. Kuzey Anadolu Dağları, ülkenin kuzeyinde yer alır ve Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın etkisiyle oluşmuştur. Bu dağlar, Karadeniz'in doğusundan başlayarak Doğu Anadolu Bölgesi'ne kadar uzanır. Toros Dağları ise, Güney Anadolu Bölgesi'nde yer alır ve yine tektonik hareketlerin sonucu olarak oluşmuştur.
Türkiye'nin tektonik yapısı, aynı zamanda ülkedeki volkanik faaliyetlerin oluşumunda da belirleyici bir rol oynar. Doğu Anadolu Bölgesi ve Karadeniz'in kuzeyi, Türkiye'deki en yoğun volkanik faaliyetlerin olduğu bölgelerdir. Bu bölgelerdeki volkanik faaliyetler, dağların oluşumuna ve volkanik platoların meydana gelmesine neden olmuştur
Jeolojik Hareketlerin Türkiye'deki Yer Şekillerine Etkisi
Jeolojik hareketler, yer kabuğunda meydana gelen büyük çaplı değişimlerdir ve yer şekillerinin oluşumunda önemli bir rol oynar. Türkiye, jeolojik hareketlerin en yoğun olduğu bölgelerden biridir ve bu hareketler, ülkedeki yer şekillerinin oluşumunda belirleyici bir faktördür.
Türkiye, dünyanın en aktif fay hatlarından biri olan Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer alır. Bu fay hattı, Anadolu plakasının Avrasya plakasıyla çarpıştığı yerde oluşmuştur ve sık sık depremlere neden olur. Bu depremler, Türkiye'deki yer şekillerini şekillendiren en önemli jeolojik hareketlerden biridir.
Kuzey Anadolu Fay Hattı boyunca meydana gelen depremler, yeryüzünde yükseklik farklılıklarına neden olan faylar oluşturur. Bu faylar, dağların oluşumunda önemli bir rol oynar. Türkiye'nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı, bu fay hattının etkisiyle oluşmuştur. Ayrıca Toros Dağları da, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın doğuya doğru devam etmesiyle oluşan fay hatlarından biridir.
Türkiye'deki diğer bir jeolojik hareket türü ise volkanik faaliyetlerdir. Volkanik patlamalar, yer kabuğunda önemli değişimlere neden olur ve bu değişimler, Türkiye'deki yer şekillerinin oluşumunda belirleyici bir faktördür. Türkiye'de volkanik faaliyetlerin en yoğun olduğu yerler, Doğu Anadolu Bölgesi ve Karadeniz'in kuzeyi olarak bilinir. Bu bölgelerdeki volkanik faaliyetler, dağların oluşumuna ve volkanik platoların meydana gelmesine neden olmuştur.
Türkiye’nin Jeolojik Geçmişi Hakkında Bilgi | Türkiye'nin Dünya Üzerindeki Konumu |
---|
Türkiye'deki dağların oluşumu nasıl gerçekleşti?
Türkiye'deki dağlar, milyonlarca yıl önce tektonik hareketler sonucu oluşmuştur. Bu hareketler, kıtaların birbirinden ayrılması, çarpışması ve farklı yönlerde hareket etmesi gibi faktörlerden kaynaklanır. Bu nedenle Türkiye'deki dağlar, farklı jeolojik hareketlerin etkisi altında şekillenmiştir.
Türkiye'deki göllerin oluşumu nasıl gerçekleşti?
Türkiye'deki göller, genellikle tektonik, volkanik, erozyonel ve buzul faaliyetlerin etkisiyle oluşmuştur. Tektonik hareketler sonucu çukurlaşan yerlerde göller oluşabilirken, volkanik patlamalar sonucu krater gölleri meydana gelebilir. Erozyonel etkiler, nehirlerin aşındırması sonucu göllerin oluşmasına sebep olabilir. Buzul faaliyetleri ise çukurların buzullar tarafından doldurulması ile göllerin oluşmasına neden olabilir.
Türkiye'nin en yüksek dağı hangisidir ve nerededir?
Türkiye'nin en yüksek dağı, Ağrı Dağı'dır ve Doğu Anadolu bölgesinde yer alır. Ağrı Dağı'nın yüksekliği 5.137 metre olarak ölçülmüştür.
Türkiye'deki kanyonların oluşumu nasıl gerçekleşti?
Türkiye'deki kanyonlar, genellikle nehirlerin aşındırma etkisi sonucu oluşmuştur. Nehirler, yüzeylerini aşındırarak zamanla derin çukurlar oluşturabilir. Bu çukurlar zamanla kanyonlara dönüşebilir.
Türkiye'deki platolar nasıl oluştu?
Türkiye'deki platolar, genellikle tektonik hareketler ve erozyonel etkiler sonucu oluşmuştur. Tektonik hareketler sonucu yükselen bölgelerde platolar oluşabilirken, erozyonel etkiler sonucu dağların yüksek kesimleri zamanla aşındırılarak platolar oluşabilir.