Türkiye'deki Faili Meçhul Cinayetler
Türkiye birçok faili meçhul cinayetlere tanıklık etmiştir. İşlenen bu cinayetler ya birileri tarafından üstü örtülmüş ya da arkasında bir çok örgütün varlığından dolayı kim tarafından yapııldığı belirenememiştir. Zehirlenerek, silahla vurularak, dövülerek, kaza süsü verilerek ve bomba yöntemi kullanılarak suikastlerin bir çoğu gerçekleştirilmiştir. Şimdi sizlere üzerinde çok konuşulan, halen de konuşulmaya devam eden faili meçhul cinayetleri dile getireceğim.
Sabahattin Ali Nasıl Öldürüldü? / 1 Nisan 1948
Türk Edebiyatının en muhalif şairi ve yazarı olan Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna, İçimizdeki Şeytan, Kuyucaklı Yusuf gibi değerli romanları edebiyatımıza kazandırdı. 1930’lu yıllarda Atatürk’e hakaret gerekçesiyle tutuklandı. Konya ve Sinop hastanelerinde yatan Ali, 1933’te çıkan af ile serbest bırakıldı. 1945’de en ünlü mizah dergilerinden biri olan Marko Paşa’daki yazıları yüzünden sürekli kovuşturmalar açıldı. 1948’de Zincirli Hürriyet’teki bir yazısından dolayı hakkında tekrardan kovuşturma açılınca nakliyeciliğe başladı. 1 Nisan 1948 yılında yurt dışına çıkma girişimi sırasında öldürüldü, cesedi öldürüldükten iki buçuk ay sonra 16 Haziranda bulundu. Ölümünden çok sonra Öldüren kişinin Ali Ertekin adında bir kaçakçı olduğu ortaya çıktı. Ancak arkasındaki sır perdesi hiçbir zaman bilinmedi.
Turan Emeksiz / 28 Nisan 1960
1940 yılında Malatya’da doğdu. Öldüğünde ise 20 yaşında bir üniversite öğrencisiydi. Tahkikat Komisyonu’nun kurulmasına dair kanunların kabul edilmesinin ardında 28 Nisan 1960 sabahı İstanbul Üniversitesi bahçesinde protesto için toplanıldı, okulun bahçesine giren polisler olayların büyümesine sebebiyet verdi. Büyüyen olaylar sırasında polisler öğrencilere ateş, öğrenciler ise buna karşılığı taş atarak verdi. Olay anında 20 yaşındaki Turan Emeksiz öldürüldü. Günümüzde adı Malatya’da bir liseye ve caddeye verilmiştir. Olayların sonucu Emeksiz’in bedeni meydandan çıkarılıyor. Yapılan otopside merminin başının ezik olmadığını yani yerden seken merminin isabet ettiği şeklinde bir rapor hazırlanmıştır. Bu olayın üstüde bu şekilde örtülmüştür.
Abdi İpekçi Suikasti / 1 Şubat 1979
Dönemin Milliyet Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni olan Abdi İpek, 1 Şubat 1979 yılında Mehmet Ali Ağca tarafında öldürüldü. Arkasındaki sır perdesi, Ülkedeki istikrarsızlığın, askeri darbe hareketliliği akıllara derin devleti getiriyor. Mehmet Ali Ağca, yoksul bir ailenin çocuğuydu. Abdi İpekçi’yi öldürdüğü zaman 21 yaşındaydı. Abdi İpekçi, gazete binasında çıkıp, arabasına atlayıp evinin yolunu tuttu. Evine yaklaştığı zaman, arabasının ön tarafına yaklaşan saldırgan önce otomobilinin camından delik açtı, sonrada otomatik silahla beş el ateş açtı. İlk iki kurşun Abdi İpekçi’nin koluna saplandı, üçüncü kurşun ise Abdi İpekçi’nin cebindeki kalemi oldu. Kalemi parçalayıp kalbine sapladı. Hareket halindeki araç kontrolden çıkıp ağaca çarparak durdu. Gerçekleşen bu cinayetin yapanı Mehmet Ali Ağca, ama bu emri veren kişiler, örgütler hiçbir zaman bilinmedi.
Nihat Erim Suikast / 19 Temmuz 1980
1971-1972 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakan’ı olan Nihat Erim, 1980 yılında suikaste kurban gitti. Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idam edilmesine kadar varacak Balyoz Harekatı olarak bilinen uygulamanın başlatılması nedeniyle Balyoz lakabı ile bilinir. 19 Temmuz 1980 tarihinde İstanbul Dragos’taki evinin yakınlarında Mahir Çayan ve arkadaşlarının intikamının alınması adına Dev- Sol üyeleri tarafından suikast sonucu öldü.
Musa Anter Cinayeti / 20 Eylül 1992
Türkiye’de gazetecilik yapan Kürt asıllı olan Musa Anter, 20 Eylül 1992’de Diyarbakır Seyarantepe mahallesinde uğradığı silahlı saldırıda sol bacağına, kalbi ve kafasına sıkılan kurşun sonucu yaşamını yitirdi. Musa Anter’in yanında bulunan gazeteci ve yazar Orhan Miroğlu ise saldırı anında yaralandı. Eski JİTEM elamanı Abdülkadir Aygan, Anter’in kendisinin de içinde bulunduğu TİM tarafından JİTEM tarafından öldürüldüğünü söyledi. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, düzenlenilen Susurluk Raporu’nda, Anter cinayetinin Yeşil Kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından planlayıp, uygulandığı yer almıştır. Faili meçhul cinayetlere kurban giden Anter’in kalbi ve sol bacağında vurulması bir tesadüf değildi. Düşünceleri üzerine katledilen gazetecinin kaderi de diğer öldürülen gazeteciler gibi olmuştur.
Uğur Mumcu Suikasti / 24 Ocak 1993
1993 yılı Türkiye’nin yaşadığı en çetrefilli yıllardan biridir. Birçok önemli kişilerin çeşitli yollarla ölüme götürüldüğü bir yıl olarak her zaman hatırlanacaktır. 1993 yılı Ocak ayıdan başlayıp, aralık ayının sonlarına kadar hep kirli oyunlara sahnede olacaktır. Araştırmacı gazeteci olan, büyük başarılara imza atan Uğur Mumcu, 1992 yılında Milliyet Gazetesinde ayrılarak, Cumhuriyet Gazetesine geçti. 24 Ocak 1993’te Ankara’da Karlı Sakak’taki evinin önünde, arabasına C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu suikaste kurban giderek yaşamını yitirdi. Suikastin hemen ardında olay yerine gelen inceleme uzmanları hiçbir delilin bulmadığını, patlama sonucu etrafa dağılan parçaların cımbızla toplanması gerekirken bu deliller bir süpürgeyle süpürülerek ortadan kaldırıldığı iddia edilmiştir.
Bu olayın ardında İslam Hareket, Hizbullah gibi örgütler üstendi. Ancak arkasında daha da farklı örgütlerin olması gündeme gelmişti. Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu, ziyaretleri sırasında dönemin Başbakan’ı Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ve İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, “ cinayeti çözmenin, devletin namus borcu olduğunu” belirterek adeta namus borcu vermişlerdi. 1993’te işlenen bu cinayetin failleri halen yakalanmamıştır.
Adnan Kahveci Kazası Bir Cinayet midir? / 5 Şubat 1993
Elektrik mühendisi profesör, Hükümetlerde görev almış siyasetçi devlet adamı olan Adnan Kahveci, 5 Şubat 1993 tarihinde eşi ve iki çocuğu ile birlikte Bolu- Gerende yakınlarındaki otobanda ters yola girerek trafik kazası geçirerek hayatını kaybeder. Bu kazada Adnan Kahveci, Kızı ve eşi hayatını kaybeder; Oğlu ise bu yaralı olarak kurtulur. Oğlu Cihan Kahveci bu olayın bir kaza değil, suikast olduğunu açıkladı. Bu suikastin arkasında İsrail gizli servis Mossad’ın olduğunu, bunu gerçekleştireninde Erhan Göksel olduğunu açıkladı. Erhan Göksel, 2010 yılında Amerika’daki bir otel odasında cesedi bulunur. Halen sır perdesi çözülmeyen bu olayın arkasında kimler var?
Eşref Bitlis Öldürüldü mü? / 7 Şubat 1993
1993 yılında pusuya yatırılan diğer bir kişide Eşref Bitlis oldu. Orgeneral Eşref Bitlis, 7 Şubat 1993 tarihinde içinde bulunduğu Beechcraft B200 King Air uçağın henüz aydınlanmayan nedenlerle düşmesi sonucu hayatını kaybetti. Bir önceki yıl da Irak’ın Selahaddin kentine gitmekte olan Bitlis’in helikopterine taciz uçuşları yapılmış ve helikopteri inişe zorlanmış. Bir suikast olduğu üzerinde durulan bu kazanın nedenleri ve failleri bulunamamıştır.
Turgut Özal Zehirlendi mi? / 17 Nisan 1993
Tam adı ile Halil Turgut Özal, Türkiye’nin 8. Cumhurbaşkanı, bundan önce 1983-1989 yılları arasında başbakanlık yapan ve aynı zamanda Anavatan Partisi genel başkanlığı görevlerinde bulundu. Cumhurbaşkanlığı sırasında vefat eden ya da zehirlenen Özal’ın ölümü hakkında kesin bilgiye ulaşılmış değildir. Turgut Özal, 1993 tarihinde 5 ülkeyi kapsayıcı 12 günlük Türkistan gezisinden sonrası yurda döndükten sonra vefat etti. Türkiye’de dört bir tarafından İstanbul’a akın edildi. Bir suikast olabileceği düşüncesi yıllardır tartışılmıştır. Turgut Özal’ın limonatasına katılan arsenikle zehirlediği iddiasını eşi Semra Özal, ortaya sürmüştür. 19 yıl sonra kabri açıldı, ancak ölüm nedeni ile ilgili herhangi bir bulguya rastlanmadı.
Kazım Çillioğlu Öldürüldü / 3 Şubat 1994
Tunceli Jandarma Alay Komutanı olan, 3 Şubat 1994 yılında lojmanında ölü bulunan ve intihar ettiği resmi kayıtlara geçen Kazım Çillioğlu, mesai arkadaşlarının ve ailesinin intihar ettiğine inanmadı. Yapılan otopsi sonucu Çilloğlu’nun kürek kemiğinde delik ve iki kürek kabuğunda kırık tespit edildi. Eşref Bitlis’in sağ kolu olarak bilinen, dövülüp öldürüldüğü ortaya çıkan Kazım Çillioğlu’nun failleri bulunmamıştır ya da bulunmak istenmemiştir.
Ahmet Taner Kışlalı / 21 Ekim 1999
Siyaset bilimci, siyasetçi, yazar, öğretim üyesi olan Ahmet Taner Kışlalı, 21 Ekim 1999 yılında Cumhuriyet gazetesinde yazdığı son yazısını faksladıktan sonra yaklaşık 19 dakika sonra evinden çıktı. Arabasının üzerine konulmuş poşete sarılı paketi sol eliyle aldığı sırada büyük bir patlama meydana geldi. Sol kolu kopan Kışlalı, hastaneye götürüldü. Tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Ölümünden sonra 1999 Sertel Demokrasi ödülüne layık görülen Kışlalı’nın failleri bulunamamıştır.
Gaffar Okkan / 24 Ocak 2001
Gaffar Okan, Diyarbakır halkının kalbini fethetmiş bir Emniyet Müdürüdür. Diyarbakır insanını anlayan, onlara karşı sevgi dolu olan aynı zamanda halkında ona karşı beslemiş olduğu büyük sevgi belki de hedef gösterilmesini sağlayan bir nedendi. Gaffar Okkan, 24 Ocak 2001 günü Valilik Binası’na makam aracıyla seyir halindeyken, Sezai Karakoç Bulvarı üzerinde belirsiz kişilerce pusuya düşürülerek açılan ateş sonucu yanında bulunan 5 polis ile şehit edildi. Emniyet Müdürü’nün öldürülmesi üzerine Diyarbakır halkı, cenazenin olduğu gün kepenkleri kapattı, şehrin sokaklarında protesto yürüyüşleri yaptı. Gaffar Okkan’ın failleri de yakalanmadı.
Hrant Dink Cinayeti / 19 Ocak 2007
Türkiye’de gazetecilik yapan, Ermeni asıllı olan Hrant Dink, 19 Ocak 2007 yılında Genel Yayın Yönetmeni olduğu Agos Gazetesinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Suikast’i yapan kişi güvenlik kameralarıyla teşhis edilmesi üzerine 19 yaşında olan Ogün Samast babası tarafında ihbar edilerek jandarma ve polis tarafından Samsun otogarında yakalandı. Tabi arkasında kimler olduğu çözülmedi. 19 yaşındaki bir çocuk bunu tek başına planlayamaz değil mi?
Berkin Elvan / 11 Mart 2014
Taksim Gezi Parkı protestoları sırasında, 16 Haziran 2013 yılında Berkin Elvan, polis tarafından atılan göz yaşartıcı kapsülün başına isabet etmesi üzerine ağır yaralandı. Elvan ailesi olayın ekmek almaya giderken gerçekleştiğini söylerken, bazı kaynaklara göre ise protesto yapmaya giderken gerçekleştiğini belirtmiştir. 269 gün komada kalan Elvan, 11 Mart 2014’te Şişli’deki Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 15 yaşındayken 16 kiloda hayatını kaybetti. Berkin Elvan’ın kimler tarafından öldürüldüğü bulunmadı. Bu davaya bakan Cumhuriyet savcısı Mehmet Selim Kiraz 31 Aralık 2015 tarihinde DHKP-C’li iki terörist tarafından rehin alındı. Bir iki saat süren rehine krizi sonrası Mehmet Selim Kiraz şehit edildi. Bunun üzerine polisin düzenlemiş olduğu operasyon sonrası iki saldırganı öldürdü.
Not: Yukarıdaki araştırma haberi; Vikipedi gibi bağımsız sayfalardan, bu konuyla ilgili yapılan belgesellerden yola çıkılarak derlenilmiştir.
NeOldu.com / Özel Haber
