Aziz Nesin Sözleri | Adalet ve Cahillikle İlgili Sözler
Aziz Nesin Sözleri
"Bir tohum verdin çiçeğini al. Bir çekirdek verdin ağacını al. Bir dal verdin ormanını al. Dünyamı verdim sana bende kal."
- Aziz Nesin
Belki sıkıca sarılabileceğimiz bir sevgilimiz olmadı, belki yalnızız; ama bilinsin ki adam gibi sevdiğimizdendir yalnızlığımız!
"İyi insan lafın üstüne gelir” demişse eskiler ve ben sürekli seni konuştuğum halde gelmiyorsan; demek ki iyi bir insan değilsin."
- Aziz Nesin
Aşığım sana cümlesinin sonundaki a harfi terk etti seni. O da üzülmüyor gittiğine, sen hala aşığım san beni.
"Güneş altında söylenmedik söz yokmuş. Bu yüzden geceleri söylüyorum sevdiğimi."
- Aziz Nesin
O denli o denli çok beklettin alıştırdın bekletmeye, kendini çok zamanlar geçti de geldin, senden çok seviyorum senin özlemeni.
"Aynı kağıdın arka ve on yüzleri gibiyiz. Sonsuza dek beraber; ama hiçbir zaman birbirlerini görmeyen…"
- Aziz Nesin
Kolayca akmaz bilirsin bir erkeğin gözyaşları; ama eğer erkek ağlıyorsa, asla sahte olmaz gözyaşları.
"Uslanma hiç hep deli kal, büyüme sakın çocuk kal, es deli deli böyle kal, son harmanında sevdanın tüken toz toz savrula kal, suçüstü bulmalı ölüm olurken de sevdalı kal."
- Aziz Nesin
İyi insan lafın üstüne gelir” demişse eskiler ve ben sürekli seni konuştuğum halde gelmiyorsan; demek ki iyi bir insan değilsin.
"Bir yanlışlık var; sen bu denli güzel, ben bu denli sevdalı olmayacaktım."
- Aziz Nesin
Bilirsin günahları yazan melek soldadır. Hatta bundandır kalbin solda olması. Çünkü belki de aşk, yaşanılan en büyük günahtır.
"Yatağına yatınca; Yüreğinin sesinden uyuyamıyorsan, Anla ki yalnızsın..."
- Aziz Nesin
Al yalnızlığını gel. Korkma, sıkılmayız. Senin yalnızlığın benim yalnızlığımla konuşur, biz ikimiz susarız.
"Ne ölünün arkasından konuşulur, ne de gidenin. Çünkü ha ölmüştür, ha gitmiştir kalan için."
- Aziz Nesin
Ne kadar kalmak istesek de bazen gitmek zorunda kalırız. Ve ne kadar gitmek zorunda olsak da, kalmaktan yanadır sol yanımız.
En Güzel Aziz Nesin Sözleri
İşin zoruna gideceksin. Her zaman zoru dene... Zoru yapamasan bile, zoru yapmaya çalışarak hiç olmazsa kolayını yaparsın.
Bana göre Atatürkçülük şudur: Atatürk'ün yaşadığı dönemde, içinde bulunan koşullara en akılcı yoldan çözümler getiren uygulamalar toplamıdır.
Türk erkeğinin dünyanın en kıskanç erkeklerinden biri olmasının sebebi; sevgililerine değil, kendilerine güvenmediklerindendir.
Bir gün bu ülkenin başucuna bir not yanağına da bir öpücük kondurup gideceğim. çok tatlı uyuyordun uyandırmaya kıyamadım diyeceğim...!
En uyduruk kira davasının bile 2 yıl sürdüğü ülkede,17 yaşındaki gencin idam davası birkaç haftada görüldü ve sonuçlandı.
Hayattaki en güzel şeyin çocuk olmak olduğunu bile bile, neden ‘büyüyünce ne olacaksın?’ diye sorulur ki.
Haritalara baktım, hiçbirinde evin yok. Ansiklopedilere baktım, hiçbirinde resmin yok. Sözlüklere baktım, hiçbirinde ismin yok. Aynada kendime baktım, seni gördüm. Benden başka yerin yok.
Artık ne gelmek ne de gitmek yaşamın en zor yanı beklemek hiçbirimiz beklemedik doğmayı, doğduğumuzdan beri beklediğimiz ölmek.
Terk eden kişinin gittiği yerde aradığını bulamayınca dönüp ‘özledim’ demesi; özlediğinden değil, eşek gibi pişman olduğundandır.
Ben de susuyorum sevgimi saklayıp içimde. Duyuyorsun değil mi suskunluğumu nasıl haykırıyor. Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim. Ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde.
Sen yoksun. Boşuna yağıyor yağmur. Birlikte ıslanmayacağız ki. Özlemlerde ayrılıklar da boşuna öyle uzaklardayız. Birlikte ağlayamayacağız ki.
Sevişirken yılan bile dokunmaz, tapınmakta aşktan saygın olamaz, sevda üzere yıldırım olsa çarpmaz istiyorsan uzak kalmak ölümden hep aşk üzere olmalısın a canım ki ölüm de sevişirken kıyamaz.
Hayalim; Küçük bi çocuğa ‘ne kadar seviyorsun’ dediğinde, açıp elini iki yana ‘işte bu kadar’ derken ki o masum sevgiyi bulmaktı.
Üşümek varsa bu sıcağın yokluğudur, karanlık varsa ışığın yokluğu. Eğer her yer karanlık ve sen üşüyorsan işte bu O’nun yokluğu.
Ve en gizlerden konuşurken ellerin içimden gelmiyor mektup yazmak demeden sevişiyoruz yirmi beş bin kilometreden.
Kadının aşka bakışı; 'bir sen, bir ben, birde bebek'ken, Erkeklerde bu durum; bir sen, bir ben, birde yedek' tir.
Belki sıkıca sarılabileceğimiz bir sevgilimiz olmadı, belki yalnızız; ama bilinsin ki adam gibi sevdiğimizdendir yalnızlığımız.
Bilirsin günahları yazan melek soldadır. Hatta bundandır kalbin solda olması. Çünkü belki de aşk, yaşanılan en büyük günahtır.
Üşümek varsa bu sıcağın yokluğudur, Karanlık varsa ışığın yokluğu. Eğer her yer karanlık ve sen üşüyorsan işte bu o'nun yokluğu.
Hiç kimseye güvenmiyorum diye bir şey yoktur, zamanında O’na güvendiğim için, artık kimseye güvenmiyorum” diye bir şey vardır.
İnsan yalnızca söylediklerinden değil, Sustuklarından da sorumludur.
Ne ölünün arkasından konuşulur, ne de gidenin. Çünkü ha olmuştur, ha gitmiştir kalan için.
Nasıl bittiyse bundan öncekiler, bu da biter. Bite bite sonunda bende biterim. Olur biter.
Hayat bir sınavsa eğer hiç uğraşma, adını yaz ve çık. Belki sınıfta kalırsın; ama adının altında bembeyaz bir sayfa bırakırsın.
Korkmuyorum diyenler, ya başkalarına yalan söylüyorlar, ya kendilerine yalan söyleyip kendilerini kandırıyorlar ya da bilmeyerek insan olmadıklarını söylüyorlar.
Diyorlar ki “eskiden böyle değildin artık içine kapandın.” Dedim ki: “içindekiyle yetinen bu kalp artık sizi ne yapsın.
Al yalnızlığını gel. Korkma, sıkılmayız. Senin yalnızlığın benim yalnızlığımla konuşur, biz ikimiz susarız.
Belki sıkıca sarılabileceğimiz bir sevgilimiz olmadı, belki yalnızız. ama bilinsin ki, adam gibi sevdiğimizdendir yalnızlığımız.
Aziz Nesin'in Cahillik ve İbretlik Sözleri
Türk toplumunun mizaha olan ilgisi sizce zekasından mı ileri geliyor? sorusuna cevabı:
"Ne zekası? Bu milletin yüzde doksan biri 82 anayasası'na evet demiştir. Geriye kalıyor yüzde dokuz. Hadi biraz iyimser olalım, ama yüzde altmışı aptal bir milletiz" demiştir. Bu cevaptan sonra mahkemeye verilmiştir "Yapmayın, etmeyin. Eğer mahkemeyi ben kazanırsam sizin aptallığınız mahkeme kararı ile tescillenmiş olur" dediyse de alıngan insanlarımıza söz dinletememiş, sonuçta mahkemeyi kazanmıştır.
Türkiye'de, her 3 Türk gencinin 4'ü şairdir!
Türk milletinin yüzde altmışı aptaldır!
"Sadece bana değil herkese komik gelir, Müslümanlığı bırakıp Hıristiyan olmak. Eğer bir dine inanacak olsaydım Müslüman olurdum. Benim bütün eleştirilerime karşın son din olması önemlidir tabii. Daha kurallı bir dindir öbürlerine göre. Eğer seçmek gerekseydi, onu seçerdim."
İnsan, insan gibi, insan olarak hür olmasını bilmezse, hür olamazsa, o zaman kurtlar, kuşlar gibi hür sanır kendini.
Nasıl görmezse göz kendini Kendimi arıyor bulamıyorum.
Korku, en beşeri duygudur. Benim iktidarlara başkaldırışımı görenlerden kimi beni korkusuz insan sandılar. Oysa ben korkarım. Ne var ki, bende, başkalarına yararlı olacaksa, doğru bildiğimi, inandığımı söylemek, açıklamak duygusu, korku duygusuna her zaman üstün gelmiştir. Korkarım, yine söylerim.
En Güzel Aziz Nesin Şiirleri
En sevilen Aziz Nesin şiirlerini Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım hesaplarınızda paylaşabilirsiniz. İşte, sevgiliye şiirler, en güzel Aziz Nesin şiirleri;
Özlemim
O denli o denli çok beklettin
Alıştırdın bekletmeye kendini
Çok zamanlar geçti de geldin
Senden çok seviyorum senin özlemeni.
***
Susarak
Güneş altında söylenmedik söz yokmuş..
Bu yüzden geceleri söylüyorum sevdiğimi..
Ne gece ne gündüz yokmuş söylenmemiş söz..
Bende söylenmişleri söylüyorum yeni biçimde..
Hiç bir biçim kalmamış dünyada denenmedik...
Bende susuyorum sevgimi saklayıp içimde....
Duyuyorsun değilmi suskunluğumu nasıl haykırıyor...
Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim ...
Ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde .....
***
Boşuna
Sen yoksun.........
Boşuna yağıyor yağmur...
Birlikte ıslanmayacağız ki.....
Boşuna bu nehir......
Çırpınıp pırpırlanması.....
Kıyısında oturup göremeyeceğiz ki...
Uzar uzar gider..
Boşuna yorulur yollar..
Birlikte yürüyemeyeceğiz ki..
Özlemlerde ayrılıklar da boşuna
Öyle uzaklardayız..
Birlikte ağlayamayacağız ki
Seviyorum seni boşuna..
Boşuna yaşıyorum
Yaşamı Bölüşemeyeceğiz ki ...
***
Sen Söylemeden De Biliyorum
Seziyorum ki kaçacaksın..
Yalvaramam koşamam
Ama sesini bırak bende
Biliyorum ki kopacaksın
Tutamam saçlarından
Ama kokunu bırak bende
Anlıyorum ki ayrılacaksın
Çok yıkkınım yıkılamam
Ama rengini bırak bende
Duyumsuyorum ki yiteceksin
En büyük acım olacak
Ama ısını bırak bende
Ayrımsıyorum ki unutacaksın
Acı kurşun bir okyanus
Ama tadını bırak bende
Nasıl olsa gideceksin
Hakkım yok durdurmaya
Ama kendini bırak bende.
***
Bende Kal
Bir tohum verdin
çiçeğini al
Bir çekirdek verdin
Ağacını al
Bir dal verdin
Ormanını al
Dünyamı verdim sana
Bende kal
***
Yok
Kitabımı sana adamak istedim
Gözlerine baktım Gözlerin yok
Öpmek isterdim yüzüne baktım Yüzün yok
Tutmak istedim elini
Elin yok
Isıt sözlerimi yüreğe işleyen kulakların yok
Anlat bana bişey anlat Dilin yok
Haydi yan yana yanın yok
Kitabımı sana adamak istedim
Adın yok güvercin getirdi şiirimi geriye
Bu dünyada anlattığın kadın yok ....
***
Aşk Üzre
Sevişirken yılan bile dokunmaz
Tapınmakta aşktan saygın olamaz
Sevda üzre yıldırım olsa çarpmaz
İstiyorsan uzak kalmak ölümden
Hep aşk üzre olmaslısın a caanım
Ki ölüm de sevişirken kıyamaz
***
Yokluğundaki Sen
Yine yalnız değilim her zamanki gibi
Bu Uzakdoğu gecesinde yokluğunlayım,
Aramızda yirmibeşbin kilometre
Sen kıştasın ben yazdayım
Sen bir yarısında dünyanın
Ben öte yarısındayım
Yine de bırakmıyor ellerimi yokluğun
Daha da bir gönlümcesin
Varlığından bin kat güzel
O yalımsal çıplaklığın yalaz yalaz
Ve en gizlerden konuşurken ellerin
İçimden gelmiyor mektup yazmak demeden
Sevişiyoruz yirmibeşbin kilometreden.
Aziz Nesin Kimdir?
Mehmet Nusret Nesin bilinen adıyla Aziz Nesin, ( 20 Aralık 1915 yılında İstanbul’da doğdu; 6 Temmuz 1995) yılında İzmir’de vefat etmiştir. Öykü, tiyatro, şiir alanlarında birçok yapıtı bulunan Nesin, Türk Mizahı’nın en etkili yazarlarındandır.
Aziz Nesin, Ankara Harp Okulu’nu bitirerek asteğmen rütbesiyle orduya girdi. 1941 yılında 2. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte Trakya’da Çadırlı bir Ordugahta görevini yaptı. 1944’e gelindiğinde görev ve yetkisini kötüye kullandığı gerekçesiyle askerlikten uzaklaştırıldı.
Askerlikten uzaklaştırıldıktan bir süre sonra Sedat Simavi tarafından çıkartılan "Yedigün" dergisinde; daha sonra da Karagöz gazetesinde redaktörlük yaptı. Aynı dönemlerde profesyonel olarak oyun yazarlığı ve Tan gazetesinde köşe yazıları yazmaya başladı. Sonrasında Vatan gazetesinde çalışan Nesin, "Parti Kurmak ve Parti Vurmak" adlı 16 sayfalık broşür yapıtını yayınlamıştır. Yaşam hayatı boyunca birçok uğraş, alanda kendini kanıtlayan Usta yazar, 1946 yılında Sabahattin Ali ile birlikte "Marko Paşa" mizah dergisiyle büyük ses getirmiştir.
Sözleriyle, düşünceleriyle büyük tepkiler toplayan Aziz Nesin, 2 Temmuz 1993 yılında Pir Sultan etkinliklerine katılmak üzere geldiği Sivas’ta büyük bir tepkiyle karşılaşır, Nesin’e kınamak için binlerce kişi Madımak Oteli’ne doğru yola koyulur. 37 kişinin yaşamını yitirdiği Madımak Oteli katliamında sağ olarak kurtulur. Madımak Katliamı hakkında detaylı bilgiye ilgili haberimizde yer alan "Madımak'a Giden Yollar Kapalı" yazımızı tıklayarak ulaşabilirsiniz.