Yok Olan Kelimelerimiz
Dili sadece insanlar arasındaki iletişimi sağlayan bir araç olarak gördüğümüz için kendi dertlerimizi anlatabileceğimiz kadar önem veriyoruz. Oysaki dil, insanların dünya görüşlerini, ruhlarını, geleneklerini göreneklerini aktardığı bir iletişim aracıdır. İnsanlığın doğuşuyla birlikte ‘dil’ hep var olmuştur. Sözlü ya da sözsüz olarak, insanların yaşayışlarını, düşüncelerini nesilden nesile aktarmışlardır.
Confucisun dediği gibi; düşünce dilden dil düşünceden doğar. İnsanlar ölür ama diller yaşar. Dilleri yaşatan da insanlardır. Ne kadar değer verir iyi yönde gelişimini sağlarsak o kadar çok yaşar ve yaşatırız. Bunları yazıyorum, kendime borç biliyorum. İki kelimeyi bir araya getirip, insanlar arasında ki bu duyarlılığı dışa vurmak istiyorum. ‘Diller’ diyorum. İnsanı yaşatan, kültürlerin birbirlerini tanımasını, bireylerin ideolojilerinin aktarmasın yani diyeceğim o ki insanı var eden temel yapı taşları.
İnternet Dili
İnsanın teknolojinin hızına ayak uydurmaya çalıştığı günümüz de bir şeyleri hızla tüketmeye geçiyoruz.Kağıt kalem olmadan düşüncelerimizi direk elektronik ortamlarda baylaşıyoruz ya da anlık olarak, düşünmeden yazıyoruz. Hızlı bir şekilde zamanla yarışmalıyız, yoksa sohbetleri sıkıcı bir hale gelebilir. Yazmak istediklerini, düşüncelerini nasıl insan kısa bir sürede yazabilir ki? Tabi ki ucundan, köşesinden kırpmak gerekir değil mi. Elektronik mesajlara göre yeni bir dil şekli de türedi zaten. Mrb, nbr, a.s, aeol, est, by …daha bilmediğim bir çok kısaltılmış kelimeler. Biliyor musunuz, biz kendimizi kısaltılmış kelimelerle ifade etmeye devam ettiğimizde, bir o kadar kısa yaşar ve yok oluruz.
Hiçbir şey tam anlamıyla iyi ya da kötü olamaz. Ama iyi bir şekilde kullanıldığında yararlı, kötü bir açıdan yaklaşıldığında ise zarardan başka bir şey getirmez. Bugünü düşünelim, yaşadıklarımızı ve birlikte yaşattıklarımızı.
Teknolojinin kültür üzerindeki etkilerinin farkında olmanın ve değişimi doğru anlamanın, yeni değerler yaratırken eskileri de yaşatmanın çok önemli olduğuna inanıyorum. Boşuna dememişler "bir dil bir insandır" diye.