Koalisyon Dönemleri ve Türkiye
Bizler uzun zamandır koalisyon yönetiminden uzağız birçoğumuz bu kavramın tam olarak ne anlama geldiğinin, Türkiye’de koalisyonla birlikte neler yaşanıldığının hakkında bilgi sahibi değiliz. Peki koalisyon nedir, Türkiye’de koalisyon dönemlerinde neler yaşandı, koalisyonun yararları ve zararları hakkında sizleri bilgilendireceğiz.
Koalisyon Nedir?
Koalisyonun anlamı; kısımların, parçaların birleşerek bir vücut veya bütün meydana getirmesi aslen Latince olan coalitio (beraber büyüme) kelimesinden gelir.Politik manada ise koalisyon, birkaç devletin geçici olarak başka bir devlete veya faaliyete karşı birleşmesi anlamına gelir.
Koalisyon Nasıl Oluşturulur?
Yasama meclislerinde bir tek partinin çoğunluğu elde edemediği durumlarda, en çok sandalyeye sahip partinin başkanının kabineyi kurmakla görevlendirilmesi kuraldır. Bu durumda, meclisten güvenoyu alabilmek için başka parti ya da gruplarla (bağımsızlar) anlaşma yoluna gidilir ve bir ortak hükümet kurulur. Koalisyon hükümetlerine daha çok seçimlerde nispi temsil sistemini benimsemiş ülkelerde rastlanır. Çoğunluk usulüne dayalı seçim sisteminde bir parti parlamentoda salt çoğunluğu kolayca elde ederek kendi hükümetini kurabilir ve güvenoyu alabilir. Partilerin ülke çapında aldıkları oy oranlarına yakın oranlarda parlamentoda temsilini sağlayan nispi temsil usulünde ise çoğu kez koalisyon hükümetlerinin kurulması kaçınılmaz hale gelir.
Koalisyona Yol açan Nispi Temsil Usulü Nedir?
Nispi temsil veya oransal temsil sistemi, çoğunluk partisi dışındaki partilerin de kuvvetleri oranında üye seçmelerini sağlayan seçim biçimidir.Bu sistemde partiler oyları oranınca milletvekili çıkarırlar. Nispi temsil sistemi, seçmenlerin düşüncelerine daha uygun biçimde temsil edilmelerini sağlar. Değişik fikir ve siyasi görüşler parlamentoya girer. Azınlıkların veya bazı düşünce taraftarlarının meclislerde temsili ancak bu sistemle mümkün olur. Bu sistemle ülkedeki parti sayısı çoğalır.
Türkiye’de Koalisyon Dönemleri
Memleketimizde 1961 Anayasası ile seçim sistemi değiştiğinden, 1980 yılına kadar pek çok koalisyon hükümetleri kurulmuştur.
İlk koalisyon 20 Kasım 1961’de AP ile CHP arasında, bunu 25 Haziran 1962’deki CHP-YTP-CKMP, bundan 1 yıl 5 ay sonra CHP- Bağımsızlar, 21 Şubat 1965’ten 22 Ekim 1965’e kadar süren seçim koalisyonu kurulmuştur. 12 Mart 1971’den sonra kurulan iki koalisyon hükümetinden sonra 1974 seçimlerinde hiç bir parti tek başına iktidar olamayınca 26 Ocak 1974’ten 17 Kasım 1974’e kadar CHP-MSP, 31 Mart 1975’ten 21 Haziran 1977’ye kadar AP- MSP-GP-MHP, 1977’deki seçimlerden sonra 21 Temmuz 1977’den 5 Ocak 1978’e kadar AP-MSP-MHP, 5 Ocak 1978’den 12 Kasım 1979’a kadar CHP-Bağımsızlar koalisyonları kurulmuştur.
Uzun bir aradan sonra, 24 Kasım 1991’de DYP ile SHP koalisyonu tekrar işbaşına gelmişti 1993’te koalisyonu kurmuştu.
Son koalisyon ise 57. Hükümet tarafından kurulmuştur.
18 Nisan 1999 genel seçimlerinden 1. parti olarak çıkan DSP tek başına Hükûmet kuracak çoğunluğa sahip olmadığı için koalisyon kurma zorunluluğu doğmuştur. En fazla sandalyeye sahip partinin genel başkanı sıfatı ile 3 Mayıs 1999 Cumhurbaşkanı'ndan Hükûmeti kurma görevi alan Bülent Ecevit MHP ve ANAP ile görüşmelerde bulunarak bir koalisyon Hükûmeti kurma girişimlerine başlamıştı.DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, ikinci parti MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve dördüncü parti ANAP'ın Genel Başkanı Mesut Yılmaz arasında 28 Mayıs 1999 tarihinde imzalanan 57. Cumhuriyet Hükûmeti Koalisyon Protokolü ile 57. Hükûmeti kurdu.
Çeşitli güçlerin bir araya gelmesiyle oluşturulan birlik, ortakyönetimi olan koalisyonun belli başlı yararları ve zararlarından söz etmek mümkündür.
Türkiye’de 90’lı Yıllarda Koalisyon Döneminde Yaşanılan Kaoslar
Hatırlayalım. 90'lı yıllarda koalisyon kabusunun en bariz şekilde yaşandığı yıllar oldu... 1991 seçiminde herkese "iki anahtar" vaat eden Demirel'in DYP'si, ANAP'ı geçti ve Türkiye'de koalisyon dönemi tekrar başlamıştı.
Sırasıyla, Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Necmettin Erbakan, tekrar Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit'in başbakanlıklarında koalisyon hükümetleri kuruldu.
90'lar hem koalisyon hem kriz yıllarıydı. 1993'te ekonomi çıkmaza girdi ve 5 Nisan kararları geldi. Türkiye, tarihinin en büyük kemer sıkma politikası ile karşı karşıya kaldı. Ama olmadı Türkiye düze çıkamadı. Faizler yükseldi, işsizlik arttı, devalüasyon ve üç basamaklı enflasyon dönemi başladı.
1990'lar Türkiye'nin patinaja düştüğü hatta gerilediği bir dönem olarak tarihe geçti. Türkiye değişen dünyanın gerisinde kaldı. 1997 yılının 28 Şubat'ında ordu silahı yeniden masaya sürdü. Erbakan başbakanlığındaki Refah-Yol hükümeti istifa etmek zorunda kaldı.
İki yıl sonra yapılan 1999'daki seçimlerinde Ecevit'in DSP'si, MHP ve ANAP ile koalisyon hükümeti kurdu. Türkiye tarihindeki son koalisyon olan bu hükümet döneminde ülke en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşadı. 2001 krizinde Türkiye tam anlamıyla dibe vurdu.
MHP, DSP VE ANAP Koalisyon Döneminde Bir Kare
Koalisyonun Zararları ve Yararları
Koalisyon hükümetlerinin başlıca sakıncası, karmaşık ve kırılgan çoğunluklara dayalı olmaları yüzünden gösterdikleri istikrarsızlıktır. Koalisyon kabinelerinin birbirini izlediği 1980'ler ve 1990'lar İtalya'sı bunun en tipik örneğidir. Ama bu ülkedeki demokratik kurum ve geleneklerin gücü siyasal rejimin sürekliliğini sağlayabilmiştir.
Koalisyon hükümetlerinin sağladığı başlıca yarar ise, ülkedeki değişik siyasal eğilimleri yönetim katına da yansıtmaları, bunlar arasında demokratik uzlaşma alışkanlıkları doğurmaları, dolayısıyla siyasal kutuplaşma ve gerginlikleri emici bir işlev görmeleridir.
NeOldu.com / Özel Haber