Sunay Akın Şiirleri – En Güzel 15 Şiiri

Sunay Akın 1962 yılında Trabzon’da dünyaya gelmiştir. İlk şiirini 7 yaşında yazan Akın, hayatının her döneminde üretmeye devam etmiştir.
Sunay Akın Şiirleri – En Güzel 15 Şiiri

En Güzel ve Kısa Sunay Akın Şiirleri

Sunay Akın 12 Eylül 1962 yılında Trabzon’un Maçka ilçesinde dünyaya gelmiştir. Ailesi, Sunay Akın’ın daha iyi bir eğitim alması amacıyla İstanbul’a taşınmıştır. Akın, İstanbul Üniversitesi Fiziki Coğrafya Bölümü'nden mezun oldu. Sunay Akın üniversite yaşına kadar birçok şiir yazdı. İlk şiirini 7 yaşında yazan şairin 1984 yılında ilk kez şiiri yayınlanmıştır. Hayatı boyunca üreten bir şair olan Sunay Akın, günümüze kadar birçok eser üretmiştir. Bu içeriğimizde Sunay Akın’ın en güzel ve kısa Sunay Akın şiirlerini derledik…

Sunay Akın Şiirleri;

1. Dudak Payı

Çay bardağında

Bırakılan dudak payı

Kadar bile

Uzak kalamam

Gözlerine

 

Yakın olsun isterim

Ellerime ellerin

Yanındaki beton binaya

Yaslanması gibi

Köhne bir evin

 

Seni bir çivi

Gibi çaktım

Çünkü beynime

Ve toplayıp

Bütün kerpetenleri

Attım denize

Sunay Akın Şiirleri


2. Ayrılık Şiiri

Her satırı

mendireğe dizili karabatağa benzeyen

bir mektup bırakarak

balıkçı koyundan

sisler içinde uzaklaşan kayık gibi

bir sabah usulca ayrıldın

koynumdan

 

Bütün yolcularını

boğaz köprüsünün çaldığı

araba vapurunun

boş seferleri

gibi yalnızca rüzgar

gezinir sensiz

yüreğimde

 

Durgun bir sudur aslında deniz

ki çocukların

acemi oltalarını denedikleri

kuytu bir iskelenin

tahtaları altına yazdığım

ayrılık şiirini okudukça

dalgalanır.

Sunay Akın Şiirleri


3. Alacaklı

Yol kenarlarındaki

yağmur mazgallarını

kumbara sanıp

harçlığımı atardım

bu yüzden en çok

denizden alacaklıyım...

Sunay Akın Şiirleri


4. Çocuk ve Hüzün

I

Ne zaman bir çocuk ölse

gözü evlerinde

annesinin kavurduğu

helvada

kalır

 

II

Yoksul bir çocuk görsem

yağmur altında üşüyen

köprü olmak geçer

hiç değilse

içimden

 

III

Her akşamüstü oyuncakçı

camekanından

çocuk ellerinin

izlerini

siler

Sunay Akın Şiirleri


5. Aile Boyu

Ezilmiş bir çocukluk benimkisi

bir iskelenin

vapurların yanaştığı yüzüne asılıdır

üç tekerlekli bisikletimin

lastikleri

 

Annesiz büyüdüm çünkü

yani serçeydim

kar üstündeki

ve arka bahçesinde

kasabın beslediği kuzu

 

Dudaklarımı, işte bu yüzden

aile boyu

bir şişeye değdirip

içmeyi severim

gazozu.

Sunay Akın Şiirleri


6. Beceriksiz

Kabuğunu koparmadan

ne bir elmayı soyabildim

ne de iyileştirebildim bir yaramı

ama karşıma çıkınca

kızmadım hiç elma kurduna

bendim çünkü bıçağı saplayan

onun yurduna

 

Şair diyorlar benim için

bilmiyorum oysa

her şiire konmalı mı uyak

her yere nedense

konamıyor tayyare

hay dilimi

arı türkçe soksun; uçak

 

Kaptan olmak isterdim

aynanın karşısında

eski bir sinema yıldızı

gibi ağlayan

İstanbul hatlarında

bir fırça hafifliğiyle gidip

gelen vapurlara

 

Eskimo bir şair dokunuyor omuzuma

ve Kız Kulesi'ni göstererek

bırak artık diyor üzülmeyi

yedi tepeli bu şehirde

şiir okunacak tek yer

elbette denizin ortasındaki

şu küçük buz dağı

 

Terzi olsa da babam

sökük dikmesini beceremem

beni yalnızca sen anlarsın

iğnenin deliğinden geçsin

diye ipliklerin

bir anlık ıslatıldığı dudaklara

takılıp kalan annem

Sunay Akın Şiirleri


7. Çekmece

Büyüklerle ben yapamıyorum

çocuklar da almıyor beni oyunlarına

devlet dairesinde

yangından kurtarılmayacak

sıkışmış bir çekmece gibiyim

açılamıyorum sana

 

Kardeşiyle sokaklarda hep

bir örnek giydirilen sen

nasıl sevmezsin eşitliği

yürürken düşen çoraplarını

aynı hizaya getirmek için

annen değil miydi önünde diz çöken

 

Öpüşme sahnesinin tam ortasında

içeri girdiğin yazlık sinemanın

yer göstericisiyim

yürüyorsun fenerimin ışığında

yer: Kız Kulesi

ve sonu ayrılıkla bitecek

hüzünlü bir aşk filmini oynuyor

beyaz duvarında

 

Bir kez olsun çıkmazken ağzından

seni sevdiğimi

her gün söylememi yadırgama

bil ki bu şehirde

iskelenin verilmesini

beklemeden atlarım vapurlara

 

Son karesi gibi Red Kit'in

batan güneşe doğru

sürerken atımı

gitme kal demeni bekliyorum

ama yalnızca

rüzgar çekiştiriyor atkımı

Sunay Akın Şiirleri


8. Beyaz

O siyahtı

kurşuna dizenler beyaz

silah sesinden

ürkerek gökyüzüne

uçuşan kuşlar

bembeyaz

Sunay Akın Şiirleri


9. Asansör

Telefon santralleri

beni sana bağlar sevgilim

 

nükleer santraller ölüme

gökyüzünün nerede olduğunu soran

bir vapur dumanına

yanıt veremiyor hiç kimse

 

Çocuğunu asma köprüde sallayan

bir annedir İstanbul

ki onun

içi süt dolu

biberonudur Kız Kulesi

soğusun diye suya tutulan

 

Ne kalem kılıçtan

ne kılıç kalemden üstün olsun

öğrensinler birlikte yaşamayı

örneğin kalem

aşk şiirleri yazsın

ve köreldikçe kılıç yontsun

 

Yalnız kaldığımız an da bile

alırız insan kokusunu

ıssız adasında

üstünden atamamıştır Robinson

yakalanma korkusunu

 

Kendi boşluğuna asılı

birer asansörüz aslında

ve ben elimde

taze bir karanfil

sıkışıp kaldım

iki kadın arasında

Sunay Akın Şiirleri


10. Barış

Ekmek kırıntıları

serpiyorum cephede

kumtorbaları üstüne

su verirken

evinde generalim

kuşkonmaz çiçeğine

Sunay Akın Şiirleri


11. Ama Ölüm

Özgürlük kitabının

sayfaları arasına

cellatların kurduğu

darağacındaki ip

yarım kalan

sayfayı gösteriyor

okumaya devam edecek

nice insana

Evlilik fotoğraflarının yırtılarak

kırılan çerçevelerin

sokağa atılan

tahtalarıyla çakılıyor

çocuk tabutları

Hiçbir genç kız

taşımıyor kolyesinde

sevgilisinin fotoğrafını

ama ölüm

sayfaları oyulmuş

bir aşk romanının

içine gizliyor

tabancasını...

Sunay Akın Şiirleri


12. Telaşlı Penguen

Aşkımız bitti

yüreğim burkularak söylüyorum bunu

çünkü bir yangın kovasının

içindeki durgun suda

beyaz bir kelebeğin boğulması

gibi garip oldu sonu

Aşk ki ay değil

güneş tutulması diyordum

dudak büküyordun bana

oysa ilkokul bahçesindeki çocuklar

ellerindeki isli camların ardından

gülüyorlardı sana

İnanmamıştın aşkın

bir elbise hırsızı olduğuna

ama köşesinde

kedinin uyudugu bir yatakta

çırılçıplak bırakmıştı

her ikimizi de

Giderken bir buzdağı gibiydin

sıcak sulara doğru yüzen

ve doruğunda

bir çift bale pabucunun

asıldığını söylüyordu

eteklerindeki telaşlı penguen

Bakakaldım

bindiğin taksinin ardından

onlar ki her mevsim

sarı birer sonbahar yaprağıdır

terk ettigin kentin sokaklarında

rüzgarla savrulan

Sunay Akın Şiirleri


13. Kayıp Dalga

Kimim ben

ve sakalından bir tek kılın

müzelere giremeyeceğine ağlayan

köse bir peygamberden

nedir beni

ayıran

 

Hüzünlü bir çocuk yüzü müyüm

merdiven altındaki

boş rakı şişelerinin

hareketliliğinden anlayan

babasının eve gelip

gittiğini

 

Bir cüce miyim yoksa

cenaze gününde

annesinin tabutuna

uzanamayışının ağırlığını

hep omuzlarında

taşıyan

 

Küçük odaya çıkıyorum

tavan arasındaki

ve bir geminin

dümeni gibi çevirerek

istasyon düğmesini

kayboluyorum bir zamanlar

etrafında ailece toplandığımız

radyo dalgaları

arasında!..

Sunay Akın Şiirleri


14. Kaza Süsü

Biri çıkıp öldürsün beni

ve kaza süsü versin

cansız bedenime

nasıl da sevinirdim

ilkokul pencerelerine bayrak asarken

doğduğum kazanın

her bayram öncesi süslenmesine

 

Çay bardağı biçiminde yontulsun

mezar taşlarım

ve yaşamdan bir tek yudum

bile alamayacağım için

üstlerine yatay olarak

bir de kaşık

konsun

 

Ne başucuma

ne de ayak ucuma dikilsinler

biri sağımda

diğeri solumda olsun

ki görenler

mezarı sansınlar

bir çocuğun

 

Peşlerinde koşturarak papazı

kiliseden çaldıkları

günah çıkarma kulübesinde

şiir kurtuluş örgütünü kuran

kenan evren lisesinden terk çocuklar

mutlaka gelirler cenazeme

her birinin elinde deniz yıldızı

 

Üzülmeyin dostlarım

ezbere bilirim latince sözcüklerini

hayvanlar ansiklopedisinin

adını bilmemiş olmaktan

utanmayacağım asla

tabutumun içine girecek

ilk böceğin

Sunay Akın Şiirleri


15. Sana Yakın

Bir dostun sıcaklığına

Öylesine

Yaslamak istiyorum ki başımı

Ya omzunu uzat sevgilim

Ya da telleri kopuk

Bir kemanı

 

Kanadının altına sığınacak

Bir kuş arayan

Eskimiş saçak gibiyim sensiz

Yada bütün balinalarının

Kıyıya vurup intahar ettiği

Bir deniz

 

Bir hitit çanağıyım

Toprağa gömülü

Ve sen

İlk kazısını yapan

Bir arkeolog ürkekliğiyle

Ellerinin arasına

Al beni

 

Tek dileğimdir çünkü benim

Sana yakın bir sunay akın

Sunay Akın Şiirleri

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Nilgün Marmara ŞiirleriKahraman Tazeoğlu Şiirleri
Gülten Akın ŞiirleriKaracaoğlan Şiirleri
Yaşar Kemal ŞiirleriAdnan Yücel Şiirleri
Ahmet Telli ŞiirleriNuri Pakdil Şiirleri
Ziya Gökalp ŞiirleriSait Faik Abasıyanık Şiirleri

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.